deniz

Deniz Gezmiş

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Gürçeşme Ortaokulu olağan bir gün yaşıyordu, neredeyse tüm öğretmenler ve öğrenciler üzgündü. “Kahretsin!” diye isyan ediyor, “Deniz Gezmiş Sivas Gemerek’te yakalanmış” diyerek şaşkın bir hâlde okulun bahçesinde bir uçtan bir uca gidip geliyordu.  Aramızda “Asarlar onu, sağ koymazlar” deyip ağlayanlar, burnunu çekenler vardı.

Ankarada Deniz Var mı?

Abdullah Oral kullanıcısının resmi

Ankara’da Deniz var mı? 
Var dostum var can yoldaşım 
Hemi de en güzeli Denizlerin 
Denizlerin en güzeli Ankara’da. 
Ankara da deniz var mı? 

Yıl 1972 

Altı mayıs şafağına gebeydi gece 
Ölümün adını kazımışlardı güllere 
İşbirlikçilerin korku kaçkını bakışlarını 
Ekliyorum gelen günlere. 

Gayrı yarım kalan ezgilerin duraklanıp 
Soluklandığı yer yüreğim. 
Umut sularına olta atmışlar denizlerin 
Kıyılara vurmuş özgürlük. 

İtirazım Var!

Ali Rıza Aksın kullanıcısının resmi

 Tam da o günler bıyığı ağzına dökülen, Deniz Gezmiş'i anımsatan biri geldi mahalleye. Delikanlı az konuşur, elimizi kuvvetle sıkar, önüne gelene moruk derdi. Onun gelişiyle de kadınlar dedikodularını iki katına çıkardı.
-Kız anam, iki çocuğuyla gül gibi karısını bırakıp giden, Cardun'un o hayırsızı bu işte. Ne olacak, Sofulu Aşe'nin doğurduğu… Berduş, hayırsız.
 Berduş, babasının olmadığı saatler biter, babasının gelişine yakın da tüyerdi. Suçu; zorla evlendirildiği amcasının kızını bırakıp gitmekmiş. 

Şair susarsa

Mehmet Kazım Ablak kullanıcısının resmi

Akmaz şiir
Kurur koyaktaki dere
İnmez dağlara yıldızlar akşamları
Yürümez gülün damarına bülbülün zarı
Ay küser
Kim alır 
Güneşin saçlarına biriken tozları
Kim söyler
Kim anlatabilir sevgiliye
Gönüllerde saklı duran sözleri…
Kim vurabilir katilin yüzüne
Çığlıklarını çocukların
Kim çağırabilir 
Şair gibi türküsünü denizin…

dalga sesi/türkü

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

şehir şehir gel deniz
can atarlar buluşur
yürek yürek gel deniz

bir dönülmez yoldayız
söz onarmaz haldeyiz
güneş yanar dil yanar
bize bizden gel deniz

dalga dalga gel deniz
meydan meydan gel deniz
güneş yanar dağ yanar
kül olmadan gel deniz

düştü kenar mahalle
kalbim örtü üstüne
kara biter mavide
derin derin gel deniz

muharrem yılmaz

İki Adam ve Kazlar

Rauf Akar kullanıcısının resmi

Balıkçı barınağındaki kayıklar yan yana dizilmişler ve sabit bir şekilde duruyor gibi görünüyorlardı. Hava iyice kararmış ve uzaklardaki Sakız adasının kıyısı boyunca uzanan yerleşim yerlerinin ışıkları parıldıyordu. Arabanın önünde yayaların yürüyeceği kaldırım vardı ve kaldırımının deniz tarafında ise balıkçı barınağını oluşturan bir yol ileriye doğru uzanıyor, ilerde kesiliyordu. Kesilen yerin biraz ötesinden bir balıkçı teknesi barınağa giriyordu. Barınak dörtgen şeklindeydi. Bir sürü tekne sıralanmıştı.

İrlandalı Kız

Rauf Akar kullanıcısının resmi

 

Kayalıkların çevrelediği, ara sıra gelip sığındığı güvenilir bir liman ve küçük bir kumsalı vardı. Bu kumsalda oturur, arka cebinden sürekli taşıdığı kitabını çıkarır sessizce okurdu. Denizin köpüklü ve delişmen dalgalarının sahili aşındıran seslerini dinlemeye bayılırdı… Orada olmaktan müthiş bir huzur duyardı.

 

Behiye...

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Garsona el etti. Soğuk bir şeyler getirmesini rica etti. İçti. Üstüne çay ısmarladı. Çayını yudumlarken martılara takıldı gözleri. Suyun üzerinde neşe içinde birbirleriyle konuşuyorlardı sanki. Güneş umurlarında bile değildi. Gözleri bu kez kafeteryadaki masalara takıldı. Birden gördükleri karşısında donup kaldı. “Olamaz, bu benim tanıdığım Behiye olamaz!” dedi. Dikkatle bakınca yanında oturan Kadir’i sol yanağındaki beninden tanıdı. Değişmemişti hiç. Ama o eski tanıdığı Behiye’den eser kalmamıştı. Kalkıp masasına gitmek için çayının bitmesini bekledi.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
deniz beslemesine abone olun.