Ağ Günlükleri

Özgürlüğe Muhtaç ve Mahkûmuz![*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

 
“Bi tenê helmgiri, azadgiriye nişan nade/ Yalnızca nefes almak, özgür olduğunu göstermez,” diyen Johann Wolfgang von Goethe sonuna kadar haklıdır; hele içinden geçtiğimiz kesitte!
George Orwell’in, “İki kere ikinin dört ettiğini söyleyebilmektir. Eğer buna izin verilirse, gerisi kendiliğinden gelir,”[2] diye betimlediği özgürlük, geçtiğimiz zorlu kesitte, “Hiçbir zaman dayanaklı değildir, her zaman tehdit altındadır. Mutlak belirlilik her zaman özgürlük yoksunluğudur,” notunu düşen Theodor Wiesengrund Adorno hepimizi uyarır.

Özgürleşme Zihinde Başlar

Derya Coşkun kullanıcısının resmi

En yakınlarımızla bize ait bir yaşam alanımız olması için bir eve ihtiyaç duyarken ailemizdeki, sosyal çevremizdeki insanlar bizden “daha iyi” evlerde oturuyor diye borçlanıp tüm paramızı daha iyi tasarlanmış beton yığınlarına gömüyoruz. Kendimizi, işini kaybetmekten daha çok korkarak daha çok çalışmak zorunda olan insanlara dönüştürüyoruz. Hayatımızı kazanabilmek için çalışmaya ihtiyaç duyarken para kaynakları için çalışan gönüllü kölelere dönüşüyoruz. Tabi ki sadece kendimiz için çalışmıyoruz çocuklarımıza da iyi bir gelecek bırakmak istiyoruz.

Kum/ Melek Ertan

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

   Nefesim yetebilecek mi acaba? Gözlerim neden açık? Boğulmadan önceki son bilinç anı böyle mi? Kendi kayboluşumdan hemen önce kıyıda dolaşan insanların yutuluşunu da gördüm. Nasıl bu kadar hızlı gelişti her şey? Oysa alt komşularda annemleydim. Ortalık alacakaranlıktı fakat bizim keyfimiz yerindeydi. Biraz dedikodu yapmış, gülmüştük. Annem artık yürüyebiliyordu ve ben buna çok şaşırmıştım. Demek ki artık zamanıydı,  yatalaklık mahkûmiyetinden kurtulmasının. 

Aydın/ Entelektüel Meselesine dair[1]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

iktidara hakikâti söylemektir.”[2]
 
Aydın/ entelektüel konusunda epeyce yazdım.[3] Yazdıklarımın tümü, elbette taraflıydı.
Yeri geldi belirteyim, sınıflı bir toplumda “tarafsızlık” yaygaralarını kaale almayan birisi olarak:
Marguerite Duras’nın, “Politik değilseniz, entelektüel de olmazsınız!”
Albert Camus’nün, “Entelektüel, aklı kendisini gözleyen kişidir”![4]
Harvey Cox’un, “Aydının görevi her zaman ‘Başka türlü düşünmek’tir. Bu asla bir sapkınlık değildir. Toplum için kesinlikle gerekli bir özelliktir”!

AKP’nin Eğitim Sistemiyle İmtihanı[1]

Sibel Özbudun kullanıcısının resmi

elim tabancamın kabzasına gidiyor.”[1]
 
Söze şu saptamayla başlamalı: İktidarını sağlama alıp “demokrasi, liberalizm, AB’ye uyum” gibi retorikleri bagajından boşalttığından beri, AKP’nin eğitim politikası iç içe geçmiş iki eksen etrafında biçimleniyor: İslâmîleş(tir)me ve piyasalaştırma…

“Sosyal Medya” paylaşımları ve ‘kişilik’ -V

H.Gürer kullanıcısının resmi

Yer kürenin tüm kıtalarında, dev medya tekelleri aracılığıyla, insanlığa yönelik ideolojik saldırılarla bilinçler üzerinde daha güçlü bir hegemonya kurulmak isteniyor. Uluslararası sermaye kendisini yeniden örgütleyip üretirken, ideolojik hegemonyasını sağlama aracı olarak kullandığı medya bu reorganizasyon da önemli rol oynuyor.  Topluma egemen güçler, medya ile kitleleri manipüle edip onların rızasını yeniden-yeniden üreterek, manipüle ettiği ‘bilginin’ kontrolünü sağlayarak, kitlelerin iradesi üzerinde baskın bir hegemonya oluşturuyor.

“Sosyal Medya” paylaşımları ve ‘kişilik’ -IV

H.Gürer kullanıcısının resmi

Giysilerimizin vücut şeklimizi biçimlendirip şekillendirmesindeki etkisi gibi, kullandığımız teknoloji de algımızdan, düşünüş ve yaşam tarzımıza, uzuvlarımızı kullanmaya kadar bizi biçimlendirip şekillendirmektedir. İşte bu vb. birçok nedenden ötürü teknoloji CEO’larının bu teknolojiyi kendileri ve çocuklarının kullanmadığını biliyor muydunuz? Hatta kendilerinin de akıllı olmayan telefonlar kullanarak bunun nedenini soranlara “akıllı telefon kullanacak kadar boşa harcayacak zamanım yok” dedikleri de bir sır değil.
 

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
RSS - ağ günlükleri beslemesine abone olun.