Edebiyat Bahcesi ağ günlüğü

Beni Sen Öldür, Maraş/78 FAİK AKÇAY

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Onlara bu fırsatı verme, beni sen öldür” diye yalvarmış eşine.

 

Araştırmacı, yazar Aziz Tunç, Maraş Kıyımı(Tarihsel Arka Planı ve Anatomisi) yapıtından sonra, Beni Sen Öldür, Maraş/78 çalışmasıyla karşımıza çıktı. Aziz Tunç gibi biri çıkıp bu olayı araştırmasa, Maraş’ta yaşanan kıyımı gerçek boyutlarıyla öğrenemezdik. Bu iki yapıtta, Maraş Kıyımı tüm yönleriyle tarihin sayfalarına geçmiş bulunmaktadır.

YENİ BİR ERDEM HAREKETİ GEREK

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Erdem, düşmanın dışımızda değil, kendi benliğimizde olduğunu bilmektir.

 Erdem, kör olduğunun, aciz olduğunun, yanı başındakini tüm eksikleriyle kabul etmesini bilmektir. Kendisini yani insanı her şeyin merkezine koyan tutumlardan kaçınıp, ben değil biz, biz değil tabiat ve tüm canlılarla birlikte varız diyebilmektir. Erdem en kötüsü, en âcizi, en çaresizi benim diyebilmektir.

Şapka/ Sait Almış

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

“Kasap bunlar,” diyordu. “Ameliyat yapacakmış, sanki sakatat kesiyor!”

Ertesi gün Akhisar’a gittik. O zamanlar Akhisar’da Cevdet Bey adında yaşlıca bir pratisyen hekim vardı. Beni muayene etti, sonra babamı rahatlatan, yüzünü güldüren şeyler söyledi.

Böbreğimin alınmasına gerek yoktu. İlaçla tedavim mümkündü. Çok sıkı, tuzsuz bir perhiz yapmam, bir de her gün penisilin iğnesi yapılması gerekiyordu. Perhiz sorun değildi, ama köyde ebe, hemşire, sağlık memuru yoktu. İğneleri askerlikte sıhhiye eri olan biri yapıyordu.

Mutlaka Okunması Gereken Bir Kitap/ Aziz Tunç

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Kendimi bir anlatsam, hayatım romandır'' der çıkarız işin içinden. Aslında her hayat, bir romana, bir hikayeye konu olacak kadar zengin ve ilginçtir. Değil mi ki hayat, iyilik kötülük, varlık yokluk arasında tükenir gider; başka bir deyişle her şey insana dairdir. O halde her hayat bir romandır; yeter ki yazmasını bilelim...
Ali Rıza Aksın'ın "Kırmızı Fare" adlı anı romanını okuduğumda tam da bu duyguya kapıldım: "Neden yaşadıklarımızı yazmayız? En basit, en sırada hayat bile içinde esaslı bir roman taşır."

Çocukca Mendil

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

''Yok'' dedim, ''Sağ ol, sağ ol, benim var''

''Olsun sonra kullanırsın'' dedi titrek sesiyle.

''Peki'' dedim, ''Ver bir tane''

Uzattım parayı, sevindi. ''Mendil kalsın'' dedim, gücendi.

''Olmaz öyle şey, ben dilenci değilim''

''Peki'' dedim, ''Peki, kızma''

Aldım mendili elinden sordum: ''Adın ne senin?''

''Murat'' dedi, ''Murat ama arkadaşlar 'İnce', der zayıfım ya hani.''

''Annen, baban yok mu senin?''

''Bilmem, vardır herhalde. Hiç görmedim ki.''

''Peki nerede yaşıyorsun sen? '' dedim.

GÜN İÇİ/ sevda kuran

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Bulutlardaydı gȍzlerin
Bugȕn hȕzȕn
Bir damla idi.
Dȕșmesin istedim,
Sanki sen damla
Sanki sen bulut gȍzlerimde.
Ellerini anlatmak istedim
Gȍkyȕzȕ ferahlıǧınca,
Rengi solmuș sulara,
Bȕyȕsȕ bozulmamıș
Masallarını okudum.
Bugȕn bir yel esti,
Serinceydi.
Ayak izlerini yȕklenmiști
Gece ikizi,
Yıldız soluǧuydu.
Yanıbașımdaydı
Gȍzlerimizin yașınca esti.
Savruldu yapraǧın kızılı
Gȍǧsȕnde șiirlerimiz…
O mu sonbahar
Yoksa seninle biz,
ikimiz…

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
RSS - Edebiyat Bahcesi ağ günlüğü beslemesine abone olun.