Öğrenci Evlerindeki Çocuklarıma, Ahlak ve Namus Üzerine Naçizane Önerilerim…
N. Yalçınkaya, 12 Eylül vahşeti nedeniyle, yurtdışında yaşamak zorunda olan bir politik göçmen. Daha önce çeşitli internet sitelerinde yayınlanan öykülerini kitap haline getirmiş, yayınlandı.
N. Yalçınkaya, 12 Eylül öncesi, lise çağlarında bir genç. Doğudan İzmir’e göç edip yerleşen bir ailenin çocuğu olarak mahallenin gençleriyle birlikte devrimci savaşım içinde yer almış. Kitabındaki öyküler, anılardan yola çıkarak o günleri dile getiriyor. Birinci ağızdan, tarihe gerçekçi bir not düşüyor yazar.
“Katıksız gerçekleri şarkısında
Söylerken bir insan ölmek pahasına,
Anlamını bulur o şarkı
Damarlarında atarken.
Şarkım ne gelip geçici övgüler düzer
Ne de başkalarına ün katar,
Yoksul ülkemin
Kök salmıştır toprağına.
Orada, her şeyin bittiği
Ve her şeyin başladığı yerde,
Söylerim o her zaman yiğit ve derin
Sonsuza dek yeni olacak şarkıyı.”
Manifesto’dan/Victor Jara
(İngilizce’den çev.: T. Asi Balkar)
Acılar, yoğurup yoğurup görkemli bir yalnızlığa ulaştırmışsa seni, derinleştirmiş, genişletmiş ve sınırsızlaştırmışsa eğer; sığ sularda yüzemezsin artık, okyanuslar çağırır seni, gökyüzü çağırır tüm boyutlarıyla… Sınırlar canını sıkar, yıkıp geçmek istersin.
Acılar yaşanıyordu yurdumda
Peşpeşe yakılıyordu kentler
Bense hep oralardaydım
Daha yangın başlamadan önce/Ahmet Telli. (Onur konuğu Telli’ye saygıyla...)
Anadolu ve çevresi…