Kitap Tanıtımı

Dilimin Ucunda Çınlıyor

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Dilimin Ucunda Çınlıyor, "biriktirme" hastası bir baba ve "atma" hastası bir annenin kızı olarak Barbie ve onun sevgilisi Ken'den nefret ederek büyümüş bir kadının yaşamını anlatıyor. Üniversitede tercih kurbanı olarak mühendislik okumaya başlayan, bir yandan da fotoğrafçılık kulübüne üye olup okulda tüm zamanını bu kulüpte geçiren genç bir kadın... Eski dergi ve gazetelerden reklam sayfaları topluyor ve bunları biriktiriyor, düğün, sünnet nişan derken rock gruplarının fotoğrafçılığına başlıyor. İlk kez âşık oluyor ama görünen o ki yanlış adama...

Bensen O? Bizsiz Onlar

Celalettin Baylan kullanıcısının resmi

 Üzerinde bin ton ağırlığında bir beton yığını var da hareket edemiyor. Karabasan gelir de sesini çıkaramazsın, elini kaldıramazsın ya aynen öyle. Gözlerini açmaya dermanı yok. Aslında gözleri açık, göremiyor, farkında değil. Şimdi yavaş yavaş bir şeyler değişmeye başladı. Vücudunda dolaşan kan sanki azgın ırmaklar gibi şimdi, her tarafına hücum ediyor. Önce kalbinin güm güm attığını hissetti kulakları uğuldayarak. Sonra o uğultu boğuk bir sese dönüştü. "Nuol, Nuel…" gibi sesler duydu, sonra bir ışık belirdi. Işığını engelleyen bir silüet gördü. Görüntü yavaş yavaş netleşti.

Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Mudurnulu Fatma Nine’nin Günlüğü ile başlıyor kitap. Fatma Nine içindekileri günlüğüne döküyor hep. Onunla dertleşiyor Mudurnu şivesiyle. “Biliyon mu sevgili günlüğüm, senden başka içimi dökecek kimsem yok. Bu devirde ne çoluk çocukdan fayda va, ne gomşulardan. Herkes kendi derdine düşmüş. Ağlasan gözyaşını gören olmuyo, ünlesen sesini duyan. Antensiz televizyon gibi olduk. Gomşulara  sesleniyom, duymuyola. Çünkü pencerele çift cam, gapıla çelik. Sesim, gerisin geri bana dönüyo.” Diyor.

Sürgün/ Arıcı İbrahim'in Öyküsü

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

 
Bu roman, İbrahim Gezer ve ailesinin yaşadığı trajedilerden yola çıkılarak yazılmıştır. Tarihler birebir olmayabilir ancak yaşadıklarının yanında bu anlatılanlar bir hiç gibi kalır. Gezer ailesinin yaşadıkları daha önceleri ‘’Arıcı’’ adında bir dokümanter filmle de anlatılmıştı. Film birçok Avrupa ülkesinde ödüller aldı. Ancak onların ve onlar gibilerinin yaşamını kaleme almak da gerekiyordu. Çünkü bu ve benzer yaşam hikayeleri herkesçe bilinmeliydi...
 
Nurhak Bakışlı Oğul
Hey! Nurhak…
Hey! Kalbimizin, sol tarafı,
Hey kıblemiz

Melez (El-Amluk)

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

"İnsan" yaratılmadan önce "nurdan" ve "semum ateşten" ve birbirlerine yakın ve benzer "doğaüstü" güçlerle donatılmış olan iki ırk yaratılmıştı. Kadim Kureyş lisanında indirilmiş olan Kur'an-ı Kerim'de bu iki grup birlikte anıldığında kendilerine "İnsandan önce yaratılmışlar" manasına gelen "melek" adı ile hitap edilmiştir. Bu kitapta, mümin cinler ile insanların işbirliği içinde iblis ve şürekasına karşı yürüttükleri bir mücadele yüzde doksanı aşkın oranda gerçeklere dayalı olarak anlatılmaktadır.

Sevgiliye son mektup/ Bektaş Tosun

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Bu son mektubum olmasa da
İçimdekini söyleyeyim sana
Kaç bahar geçti bilmem
Kavuşamayan kalmadı hasretine
Bir tek sen kaldın gelmeyen
Bekleyen de ben
Hani o kıllı Hatçe’yi görsen
Hele bir de yamuk Maho’yu
Neredeyse torunları olacak
Hani diktiğimiz elma ağacı var ya
Kaç meyve verdi sayısını unuttum
Yanındaki kaysı ağacı yaşlanıp kurudu
Musalla taşının çağırma zamanı geliyor
Sevdiğin saçlarımı düşün
Yanaklarım buruşmadan
Ellerim titremeye başlamadan
Gözüm feri azalmadan

Nedamet Kafesi

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Arifzade nam yazar belki de hiç aklımıza getirmediğimiz bir noktadan yaklaşıyor çözüme. Evet, kurtuluş için acı çekmek gerekir. Dervişlerin, peygamberlerin çektiği acılar gibi. Yüreği yakıp kavuran bir acı, öyle ki yanıp yanıp küllerinden yeniden doğacak Anka. Kitap genel anlamda üç bölümden oluşuyor ve her bölüm bir rüya ile başlıyor. Rüyaların hepsi aynı, görenler farklı. Aynı rüyayı gören farklı adamların biri sağır, biri dilsiz, biri de sevgisiz.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Kitap Tanıtımı beslemesine abone olun.