Kitap Tanıtımı

Mahi/ Serpil Gündoğdu Emre

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Her şey o kadar ani olmuştu ki Mahi daha yaptıkları şeyin ciddiyetinin farkında değildi. Elinde küçük bir bohça, ayağında ablasının botları, sırtında kalın el örgüsü kazak ve onun üstünde yine ablasının siyah mantosu, boynunda el örgüsü yün şal...

Hüseyin, üstünü sıkı giyinmesini söylemişti. O da öyle yapmıştı, ablalarından habersiz aldığı üst başla. Tren penceresinden dışarıya baktıklarında gördükleri tek şey, kalanların el sallıyor olmasıydı gidenlerin arkasından. Mahi’nin yüreği iki değirmen taşı arasında sıkışmış̧ gibiydi, nefes almasını güçleştiren bir korku vardı içinde.

“İşgal” adlı romanın düşündürdükleri…

Adil Okay kullanıcısının resmi

Edebiyat her dönem toplumsal altüst oluşlarda tanıklık yaparak, dolaylı da olsa tarihe not düşmüş ve “kamunun vicdanı” olmuştur. 12 Eylül de bir toplumsal alt üst oluştur. İlk on yıl, yani 1980-1990 arası yüz binlerce insan zarar görmüştür. Sağ kalanlar da yaşayan ölü haline getirilmiştir. Bu mezalimin edebiyata yansımaması mümkün değildir. Ancak ne ölçüde, nasıl ve hangi estetik boyutlarda yansımıştır? Konuyu irdeleyebilmek için kısaca 80 öncesi edebiyatın durumuna göz atmakta yarar var: O dönemde dünyada ‘sosyalist gerçekçi’ akımın prestiji oldukça fazlaydı.

Mendil Sen Kokuyordu

İsmail Cömertoğlu kullanıcısının resmi

17 sene boyunca ayrı kaldığı, sarıp koklayamadığı evladının, mendildeki terini koklayarak hasret gidermesini anlatan öykü yazarın açık, yalın ve akıcı anlatımıyla okuyucuya büyük bir haz veriyor.
Kitapta birbirinden güzel 29 öykü yer almaktadır. Öykülerin tadı okuyanın damağında kalıyor ve tekrar okumaya itiyor. Yazarın kitapta yer alan dört öyküsü Almancaya çevrilmiş,  “Bir Gün Mutlaka”  adlı öyküsü ise Tavkirar.com sitesinin şiir ve hikâye yarışmasında birincilik almıştır.

Zindanın ve Sürgünün Rahle-i Tedrisinden Geçmiş Çok Dilli Bir Serüvenci: Tuncay Akbaba

Adil Okay kullanıcısının resmi

 
DİLİNİ YİTİRMİŞ ZAMAN *
 
Tüm dilleri bir fırçada bir kalemde topluyorum.
Bir yolcuyum, hep kendine çırak.
Biliyorum diyenler kirletiyordu dünyayı baktım.
Oysa sadece kimsin diye sormuşlardı…”  Tuncay Akbaba
 
***

Aşkperest Bademlerin Vaktinde/Elif Füruzan Uysal

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Ben büyürken yaşadığımız karşılıklı kırgınlıklar, kızgınlıklar bir yana, biz birbirimizde büyümüştük aslında; o beni büyütmüştü, ben onu… Anne Nisan’la çok iyi anlaştığım söylenemezdi, büyüdükçe kadın Nisan’ı sevmeye başlamıştım… Aram iyiydi Fatmazel ile son yıllarda. Beni ben olarak bırakıp değiştirmeye çalışmadığı, ruhuma zorla bir şeyler yüklemediği için saygı duyuyordum ona. Kendisi ne kadar öteki, farklı olursa olsun; benim kararlarıma dokunmadı, arkamda durdu hep aynı mesafede.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
Kitap Tanıtımı beslemesine abone olun.