DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI XVI

Görülmüştür kullanıcısının resmi
"Günümüzde kullanılan Fildişi Kule veya Sırça Köşk kavramsallaştırmasını ilkin Sainte-Beuve kullanmıştır. Fakat Sainte-Beuve bu tanımlamayı Vigny’ i övmek için dillendirmişti önce. Kavram sonradan olumsuz şekilde kullanıldı. Şu an birinin Fildişi Kule’ de yaşadığını söylemek demek, onun kendisinden başka hiçbir şeyle, hiç kimseyle alakalı olmadığını belirtmek anlamına gelir. Olumsuz yönde Sırça Köşk’ te yaşamayı, Elias Canetti’ nin Körleşme adlı roman karakteri Profesör Kien’ de izlemek kabil. Kien, “Sırça Köşk” ünü, evini özel kütüphaneye dönüştürerek oluşturur. Tüm dünyası salt kendi kafasının içine ve kendi evinin dört duvarı arasına kapanmıştır. Elbette yazgısı yıkım olacaktı…" Ayhan KAVAK 2 Nolu T Tipi Hapishanesi A-17 Tarsus/MERSİN

 
DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI
XVI
 
Madde 151: Kısa öykülerini topladığı “Lahanalar ve Krallar” kitabında, “Muz Cumhuriyeti” kavramını kullanır O’ Henry… O’ Henry Amerika’ dan kaçıp bir süre yaşadığı Honduras’ tan etkilenerek kurguladığı bir ülke için “Muz Cumhuriyeti”” der. Bu tanımlama sonradan ABD saldırganlığı ve sömürgeciliğine maruz kalan, uydulaştırılan Latin Amerika ve benzeri ülkeler için kullanılmaya başlar. Hasılı Muz Cumhuriyeti kavramı O’ Henry’ nin yazdığı bir öykü sonrası kullanılır oldu. O’ Henry, “Lahanalar ve Krallar” adını da Lewis Carroll’ un yazdığı Alice Harikalar Diyarı’ ndan alır.
 
Madde 152: İtalyan oyun yazarı, oyuncu ve yönetmen Dario Fo 1977 yılında Nobel Edebiyat ödülünü almıştır. Yazdığı eserlerde toplumsal-politik sorunlar sıkça işlenmiştir. Bu yüzden kavuşturmalardan geçirilmiştir. Dario Fo kendi tiyatro topluluğunu kurmuş İtalya’ nın birçok kentinde, fabrikalarda ve sendikalarda temsiller vermiştir.
                Eserleriyle yaşamaya devam eden Fo’ nun başlıca oyunları, İki Tabancasıyla Beyaz ve Siyah Gözleri vardı; Bay Buffo; Bir Anarşistin Kazara Ölümü; Ödemeyeceğiz! vd.
 
Madde 153: Fo, 1953’ te bir ömür hayat arkadaşı ve yoldaşı olan Franca Rame’ yle evlenir, Tiyatro topluluğunu birlikte kurmuşlardır. Latin Amerika’ daki siyasi devrim, kadın sorunu, Filistin Sorunu, AİDS vd. insana dair olan her konuyu mazlumlar cephesinden oyunlara dönüştürmüştür. Salt kovuşturma geçirmedi; tutuklandı ve saldırıya da uğradı. Fakat yılmadı.
                1973’ te Franca Rame faşistlerce kaçırıldı, işkence gördü ve tecavüze uğradı. Bunlar bile Fo’ yu durdurmadı. Fo’ nun hicivli oyunları toplumda karşılık buldu. Yetmişin üzerinde oyun yazan Fo’ nun eserleri onlarca dile çevrildi.
 
Madde 154: George Orwell’ in “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” adlı romanında yer alır: “Parti, Okyanusya’ nın Avrasya ile hiçbir zaman müttefik olmadığını söylüyordu. Oysa o Winston Smith, henüz dört yıl gibi kısa bir süre önce, Okyanusya ile Avrasya’ nın müttefik olduğunu biliyordu. Ama bu bilgi nerede saklıydı? Yalnızca kendi bilincinde, bu bile, bir süre sonra yitip gitmeye mahkûmdu. Eğer Parti’ nin söylediği yalanları herkes onaylıyor, tüm kayıtlar aynı masalı anlatıyorsa, o halde, yalan tarihe geçiyor ve gerçek oluyordu. “Geçmişi denetleyen” diyordu Parti sloganı, “geleceği de denetler; şu ânı denetleyen, geçmişi de denetler.” Oysa geçmiş, yapısı gereği değiştirilebilir olmasına karşın hiçbir zaman değiştirilmemişti. Şimdi gerçek olan şeyler, ezelden ebediyete dek gerçek kalacaktı. Basit bir işti bu; Tek gereken şey, belleğinize karşı sonsuz bir zaferler zincirini kazanmanızdı…”
 
Madde 155: Alfred de Vigny (1797-1863) yılları arasında yaşamış Fransız şair ve yazardır. Musa, Eloa ya da diğer adıyla Meleklerin Kız Kardeşi adlı şiirleriyle ünlendi. Şiirlerini “Antik ve Modern Şiirler” de toplamıştır. Beş Mart adında tarihsel bir roman yazdı. Annesinin ölümünün ardından Dinsel kötümserliği başat hale geldi. Kader’e, düşünce dünyasında İncil’de geçen birçok imgeye ağırlıklı olarak yer vermiştir. (Büyük Ansiklopedi, Milliyet)
 
Madde 156: Günümüzde kullanılan Fildişi Kule veya Sırça Köşk kavramsallaştırmasını ilkin Sainte-Beuve kullanmıştır. Fakat Sainte-Beuve bu tanımlamayı Vigny’ i övmek için dillendirmişti önce. Kavram sonradan olumsuz şekilde kullanıldı. Şu an birinin Fildişi Kule’ de yaşadığını söylemek demek, onun kendisinden başka hiçbir şeyle, hiç kimseyle alakalı olmadığını belirtmek anlamına gelir.
 
Madde 157: Olumsuz yönde Sırça Köşk’ te yaşamayı, Elias Canetti’ nin Körleşme adlı roman karakteri Profesör Kien’ de izlemek kabil. Kien, “Sırça Köşk” ünü, evini özel kütüphaneye dönüştürerek oluşturur. Tüm dünyası salt kendi kafasının içine ve kendi evinin dört duvarı arasına kapanmıştır. Elbette yazgısı yıkım olacaktı…
 
Madde 158: Önceki maddelerde de belirtilmişti. Sainte-Beuve ölümünden sonra da günah keçisi yapılmaya devam etmişti. Charles Augustin Sainte-Beuve 1804-1869 yılları arasında yaşamış Fransız eleştirmenlerdendi. “Eleştiriler ve Edebiyat Portreleri” kitabında topladığı Portreler dizisiyle ünlendi. “Port Royal’ ın Tarihi” en önemli eseri sayılır.
 
Madde 159: Sainte-Beuve yazarları değerlendirirken verili eserleriyle birlikte yaşam öykülerini ve kişiliklerinin de incelenmesi gerektiğini ileri sürer ki o da Portrelerde hep böyle yapar. Hani Türkiye’ de 50 kuşağı, 80 kuşağı vs. kategorize edilmeler var ya, işte böylesi kategorikleştirmenin mucidi Sainte-Beuve olmuştur. Sainte-Beuve, eleştiride ilk kez sınıflamayı savunarak yazarları belli topluluklar ya da kuşaklar biçiminde ele almıştır.
 
Madde 160: Kanımca edebiyatı kategorikleştirmek yanlıştır. Yaş itibariyle 50 kuşağı öyküler, 80 kuşağı şairler, 2000 sonrası kuşak vd. tanımlamalar kuşaklar içinde olmayanları dıştalar. Bu türlü sınıfsallaştırmalar yerine edebi verim üzerinden ele almak en doğrusudur. Edebiyatın evrenselliği çerçevesinde analizler geliştirmek gerek. Bu yüzden şu, bu kuşak yanılsamasından kurtulunmalıdır…
(devam edecek)
 
Ayhan KAVAK
2 Nolu T Tipi Hapishanesi A-17
Tarsus/MERSİN
 

 
 

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...