Yaz Gelip Geçiyor
Ta ki
Uçurumun
Ta ki
Uçurumun
İzmir’in Şakran 2. Nolu T-Tipi Zindanı’nda yatan Hasan Şeker’in, ‘İki Acı Esinti’[2] başlıklı şiir kitabı; aşka ve hayata dair tutkulu dizeleriyle çıkageldi postadan…
Bir saat içinde yaklaşık elli kadar eşek fotoğrafı beğenip, ‘Ne de olsa köy geçmişi vardır. Eşekten anlar.’ diye düşünerek cep telefonuma yüklediğim eşek fotoğraflarını mahallenin bakkalı Niyazi Bey’e göstermeye gittim. Niyazi Bey telefonda kayıtlı eşek fotoğraflarına tek tek baktı. “Bunların hepsi olur ama sen en iyisi benim oğlanın fotoğrafını koy. Eşek kadar adam oldu halen çalışmıyor.” dedi.
DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI
XXVI
Madde 251: Arthur Miller’in (1915-2005) “Cadı Kazanı” adlı tiyatro oyunu 1692 yılında ABD’nin Salem Kenti’nde, cadılıkla suçlanan bir dolu insanın, oluşturulan mahkemelerde idama çarptırılmaları üzerine kurgulanmış olsa da, gerçekte 1950’lerin ABD’sinde tarihe kara leke ile geçmiş McCarhty döneminde aydın ve sanatçıların hayatlarının karartılmasına gönderme yapar. (Cadı Kazanı, Mitos Boyut, A. Miller)
“6 Şubat günü yaşanan trajedi büyük canlar aldı, can yaktı. Biz geride kalanları yarım yamalak bıraktı... Biliyoruz; ölenler, canlarımız kötü, çirkin bir zihniyetin enkazı altında öldüler... Bu daha fazla acı veriyor, öfkelendiriyor. Acının paylaşarak hafiflemediğini bilsem de acınızı yürekten paylaşıyorum. Bir kardeşiniz, arkadaşınız olarak yanınızdayım.
Aynur EPLİ. Kadın Kapalı Hapishanesi A-8 . Aliağa/İZMİR
***
Kültürlü emekçi; her şeyden önce kendi ideolojik, inançsal saplantılarını sorgulayandır. Daha ilerisi devlet ve devlete yakın oluşumların yönlendirmesine tenazur etmeden, kendi sınıf dinamiklerine dayanan sendikalaşmayı gerçekleştirmektir. Bunun sonucunda mevcut koşullara göre nasıl bir demokrasi, nasıl yaşamalı? Sorularına yeterli cevabı verip, kişilik çözümlemesi yapacak entelektüelliğe ulaşmaktır da aynı zamanda. İfade edilen niteliklerden uzak şükürcü, ukala, şoven, narsist, paternalist ve sırf sol ideolojik saplantılı emekçilerin vereceği her mücadele, kendi eliyle duvara toslamaktır.
Maya Kültür Sanat Kolektifinin bir imecesi olarak hazırlanan MayaDergi, dördüncü sayısıyla okuyucularıyla buluştu.
Muş Varto’da Neynik adında bir inek sahibinin elinden kurtularak kaymakamlık binasına dalmış ve önüne neresi gelirse orayı sıçıp sıvamış. Sen misin bunu yapan? Yetkililer hemen kasabaya heyet göndererek duruma dair inceleme yaptırmışlar ve ineğin sahibinin ifadesine başvurmuşlar. İneğin sahibi Türkçe bilmediği için yetkililer ile arasında şöyle kısa bir konuşma geçmiş:
“İnek kaymakamlık binasına girdiğinde siz burada mıydınız?”
“Neynik?!?”
“Yok inek.”
“İnek?!”
“Evet inek!?”
“Çelek!?”
“Hayır hayır inek?”
“Neynik?!”