Üst İnsan Kendini Bilmek, Alt İnsan Ütopik Yalanları Yüceltmektir

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi
İstisna birey ve grupların dışında insan toplulukları, var oldukları günden bu zamana kadar, yarattığı tanrı, din, inanç, sağ, sol, siyaset, hukuk, aile, adalet, namus, ahlak gibi hepsi, hile ve ütopya üzerine gerçekleşmiştir. Bunlar insanlığı geliştiren değil, tam tersine var olan insani özellikleri öldürmektir. Bizleri bu kanaate sahip kılansa, her toplumun gerek kendi içinde birbirine karşı gerekse başkalarına, uyguladıkları fiziki ve psikolojik katliamlardır.

 
Uzun yıllar insan ve toplumsal konularla ilgili makaleler yazan birisi olarak, en fazla insan üzerine yazdım ve yazmaya devam ediyorum. Çünkü her türlü egoist çıkarlarımız için tüm insani değerleri kullanıp bitirdiğimiz halde utanmadan, sıkılmadan hâlâ ahlak ve insanlıktan bahsediliyor. Oysa 21. yüzyıl insanı ya “Üst İnsan” olmak zorunda ya da yarattığı alt kültürle sonunu getirecektir. İki önermenin dışında başka bir yol bulunmuyor.
 
İnsanlık tarihinde böyle iğrenç kara tablo olduğuna göre, artık her birey “Üst İnsan” nasıl olurum? Sorusuyla başlayıp, düşmüş olduğu bataklıktan kendisini ve ailesini kurtarmalıdır. Bu bataklığın sorumluları tüm siyasi ve dini düşüncelerdir. Hiç kimse kendisinin temiz ve dürüst olduğunu iddia edemez. Hepsi insanın mevcut egoist nesnelliğini yok edecek duygu ve kültürü geliştirmek yerine, hayalden ibaret süslü ama içi tamamen boş, gerçek yaşama uymayan hileli demogojilerle doludur. Tümü kutsal tanrıcılık ve siyasi ideolojik yalanlardan ibaret olup, bu hayvani alt kimlik deşifre edilip yaşamdan silinmek zorunda. Silinmediği taktirde süperegoist hayvani karakter daha da büyüyerek, dinozorlar gibi kendi sonunu getirecektir. Değerli felsefeci ve bilim insanları bundan en az 2700 yıl önce, insanın süper hayvani karaktere sahip olduğunu, çok güzel inceleyip ifade etmişlerdir.
 
İnsanla ilgili ilk felsefi değerlendirme M.Ö.7.yüzyılda Mezopotamyalı Zerdüşt ve yolunu takip eden Mazdek’te görüyoruz. Yine M.Ö.4.yüzyılda Helenli yüzlerce felsefeci, insan ve toplumlar üzerine sayısız bilimsel incelemelerle, insanın kendisini tanımasını sağladılar. Bu incelemelerin üzerinde derince durduğumuzda, insanın daha da hayvanlaştığını rahatlıkla anlayabiliyoruz.
 
Sümerlerin yazıyı icat ettiği tarihten itibaren, insanla ilgili mutlaka değerlendirmeler vardır. Fakat elde somut yeterli kaynak olmadığından bunlar kimdi?  Neler ifade ettiklerini görmeden bir şey belirtemeyiz. Ancak Med ve Helenli felsefecilerin kaynaklarına baktığımızda, tek tanrıcılığa göre şekillenen kültürlerin hepsi, insanın baskın olan hayvani alt kimliğinin üzeri sürekli kapatılmaya çalışıldığını öğreniyoruz.
 
M.Ö.8.yüzyılda Mezopptamya’da Zervanizmle başlayıp, Zerdüştlük öğretisiyle Dualist felsefi inceleme ve değerlendirme İyilik, Kötülük–Aydınlık, Karanlık şeklinde insan üzerine yapılan ilk felsefi belirlemedir. Dualist bu felsefede Tanrı Ahuramazda ve Ahrimanizm adlarıyla, insanın iki temel yaratıcı karaktere sahip olduğu tespit edilmiştir. Zerdüştlüğe kimileri düalist, kimileri tek tanrıcı ilk din gibi baksalar da esasında, metafizik ve materyalist düşüncenin insan karakterini oluşturan sentezden ibarettir. Zerdüştlüğün tek tanrıcı din şeklinde değerlendirilmesinin nedeni, Zerdüşt’ün Aydınlık-İyilik Tanrısı Ahuramazda’yı, insanların örnek alıp, yaşamını buna göre şekillendirmelerini istemesidir. Yoksa Zerdüştlük ilk tek tanrıcı (Semavi) bir din değildir. Aynı şekilde Kötülük-Karanlık Tanrısı Ahrimanizm’i de örnek gösterip, bundan da insanların ders çıkarmalarını öğütler. İki temel yapı Zerdüştlüğün Dualist felsefe olduğunu net olarak kanıtlıyor.
 
Bunlardan İnsan Tanrı Ahuramaz’da adıyla belirtilen insanın; İyilik-Aydınlıkçı Karakteri taşıdığı, yine İnsan Tanrı Ahrimanizm’in Karanlık-Kötülük karakterli olduğunu ifade eder. Zervanizm, Zerdüşt, Mazdek, Manici felsefi teori, inanç adıyla Hürremizim, Manicilik, Babailik, Kızılbaşlık, Yarsanilik, Kakailik ve Alevilik şeklinde bazı değişimlerle günümüze kadar yaşatılanlardır. Söz konusu dönemlerde felsefi düşüncelerin çoğu inançmış gibi sıfatlandırılıyordu. Sebebiyse insanların kültür seviyeleri, inancın dışındaki başka betimlemeleri kolayca kabul edecek seviyede henüz olmamalarıdır. Esasında hepsi birer felsefe olup, çağa göre materyalist ve metafizik düşüncenin birlikte, insanın duygularında mevcut olduğunun net tarifidir. İnsanla ilgili belgeli ve kaynaklı ilk felsefi değerlendirme bu şekildedir.
 
İkinci felsefi bilimsel değerlendirmeler Helenistik Çağ’da, Yunanlı filozofların araştırmalarıdır ki, bu incelemeler dünyada yaşatılan tüm kültürleri derinden sarsmıştır. Helenli filozoflar teoloji, deizm, ateizm, paganizm, panteizm, agnostizm, poloteizm, monoteizm gibi önemli kavramlarla, dünya insanlığının maddi manevi düşüncesini, daha gerçekçi temellere oturtmuşlardır. Bu felsefi incelemeleri ileri aşamalara taşıyan Batılı Bilim insanları, insanla ilgili tüm noktaları bilimsel şekilde ele alıp, insan doğru eğitilip adaletli yönetilmediği sürece, her zaman canavar kişiliğini öne çıkaran etkin bir karaktere sahip olduğu belirtilmekte.
 
Ne var ki toplum ve devlet yönetiminde yer alan erkler, felsefecilerin bu belirlemelerinin aksine, çıkarlarına uygun gelen manevi düzmece tanrısal kültürü, topluma empoze etmeyi temel yaşam seçmişlerdir. Böylece insan kendisinin yarattığı her türlü olumsuzluğu, Tanrı emri ya da iradesi olarak gösterip, tüm hileli fiillerini tanrıya yükleyip işin içinden çıkan cambaza dönüşmüştür. Helenli felsefecilerden Herakleitos, Thales, Sokrat, Platon, Aritotelas, Epikiros, Demokrit, Yunanlı Staocular gibi yüzlercesi, mevcut devletlerin ve insanların ikiyüzlü yüksek hayvani karakterli olduğunu belirtmişlerdir.
Örneğin Aristoteles; insanları üç karakteristik yapıya ayırmıştır.

  1. Bitkisel Ruhlu İnsanlar: Bunlar her zaman yönetilmeye muhtaç zekâ ve yetenek eksikliği olan insanlardır.
  2. Hayvan Ruhlu İnsanlar. Genelde asker, polis vb. işlere meyilli olan ve yakıp yıkmaktan büyük zevk alan yarı zekalı, yarı akıllı insanlardır. Bu karakterdekiler dünyadaki her toplumda büyük çoğunluğu oluştururlar.
  3. Gerçek İnsan Ruhlular. Dünyanın her toplumunda en küçük oranı oluşturur. Bunlar gerek zekalarıyla gerekse doğal ruhsal yapıları gereği, her şeyi sorgulayan, net doğruya ulaşıncaya kadar pes etmeden mücadele yürüten yürekli, iradeli insanlardır der. Bu yüzden çoğu filozof insanı tarif ederken, “İnsan Düşünen Hayvandır” demişlerdir. (Alaeddin Şenel- İnsanlık Tarihi sayfa 724,725’e bakılabilir.)

Yakın dönemimizin Filozofu Friedrich Nietsche ise; insanla ilgili araştırma ve incelemelerini daha ileri aşamalara götürerek, insanın süperegoist hayvan olduğunu, bunu yok etmek için “Üst İnsan” düşüncesini geliştirmeye çalışmıştır. Ve şu belirlemesi büyük derslerle dolu. “Ne zaman yukarılara tırmansam sürekli ‘ego’ denen köpek tarafından takip ediliyorum.”  Bu kaynaklardan hareketle, “Alt İnsan ve Üst İnsan Karakterine daha yakından bakmaya çalışalım.
 
a) Alt İnsan Karakteri:
1-Her insan hayvani karakteri daha etkin şekilde doğar, bunu kabul edip doğru, gerçek eğitim ve kültürle insanileşmek yerine, sürekli yalancı, basit, hayal ürünü kavramları yücelterek yaşamak.
2-Sürekli duygunun tetiklediği egoya göre hareket edilirken, en ufak tartışma konusu yapılmaması.
3-Mütevazi, sınırlı ve doğal yeterliliğe dayanan yaşam kültürü yerine, her konuda sınırsızlık ve doyumsuzlukta ısrar edilmesi.
4-En ufak çıkar, menfaat söz konusu olduğunda, hep karşı tarafı suçlu ve kötü görrme psikolojisi.
5-Tüm siyasi ideolojiler, dini ve ekonomik erkler ahlak, adalet, namus gibi ilkeleri, egoist duygulara göre şekillendirdikleri halde, bunun hiçbir şekilde kabul edilmemesi. 
6-Yeterli bilgi ve teknik imkânlara rağmen daha akıllı, ahlaklı, onurlu yaşamak gerekirken, her gün çirkinleşerek alt insani kültürde ısrar etmek.
7-Dünyanın her toplumunda insanı insanileştiren anayı, (Kadını) direkt ve dolaylı sürekli aşağı, yetersiz görmek.
8-Kendi düşünce, duygu, inanç kültürüne uzak, uymayan herkesi, kötü veya geri olarak nitelemek.
9-Kadın ve erkek biyolojik, düşünsel açıdan birbirini tamamlayan iki canlı varlık olmasına rağmen, patriarkal namus anlayışıyla sürekli kadını sorumlu göstermek.
İfade edilen bu insanlık dışı alt kültür yok edilmeden tüm din, sağ ve sol siyasi düşünceler, yalancı hayvani alt kültürün baş tanrıları olarak bilinecekler.
 
b) Üst İnsan Karakteri:
1-Her konuda kendisini ve tüm değerleri eleştirip sorgulayarak, mütevazi bir yaşama sahip olmak.
2-Tüm maddi ve manevi sınırsızlığı, egonun tetiklediğini kabul edip bunu yok etmeyi göze almak.
3-Doğada her şeyin sınırlı olduğu, insani yaşamın da ancak sınırlılıkla mümkün olacağı bilincine varmak.
4-Zaruri olmayan her türlü maddi manevi şeylerden uzak duracak iradi kültürel pratiği göstermek.
5-Düşünce, kültür ve yaşam arasında birbirine uygun, gerçek bir pratikle yaşamak.
6-İş veya meslekler icra edilirken makam, mevki, rütbe, para ve kariyerist ukala duyguyla değil, her insanın yerine getirmesi gereken temel bir görev olduğunu bilmek.
7-Üst İnsan olmayı dünyadaki tüm değerlerin üstünde görüp kendini, toplumu buna göre eğitip yetiştirmek.
8-Üst İnsan karakter ve kültür geliştirilirken, karşılaşılan engellere asla teslim olmamak.
9-Her türlü değer ve yaşam pratiği doğaya, canlılara, insana zarar vermeden, mümkün olduğunca doğal şekilde gerçekleştirilmesini kültür edinmek.
10-Kadın ve erkeğin birbirinden fiziksel, düşünsel hiçbir üstünlüğünün olmadığını kavrayıp, yaşam kültürünü buna göre şekillendirmek.
 
İnsanlığı sahip olduğu alt hayvani kültürden kurtarmak için, “Üst İnsan Teorisiyle” yeni bir düşünce geliştirilmedikçe, sosyalist ve komünistlerde dahil tüm siyasi ve dini anlayışlar süslü demogojilerle, toplumu aldatıp oyalamaya devam edeceklerdir. Önerimiz; Üst İnsan Teorisiyle bu zamana kadar var edilenler aşılıp, dünya ve insanlık gerçek şekilde aydınlatılmalıdır.
 
 Kaynaklar:
 
Haluk Hacaloğlu- Zerdüşt Ahura Mazda. Bilim Yay.
Sigmund Freud- Cinsellik Üzerine. Say Yay.
Yaşamın Evrimsel Tarihi. İnternet Vikipedi sayfası.
Alâeddin Şenel- İnsanlık Tarihi. Sayfalar 51,78,79
David Eaglemenn-Beyin, Domingo Yay. 
İsmet Gedik-DOM ve Toplum, Facebook Sayfası. 
Yuval Noah Hariri-Sapiens, Kolektif Kitap.
Prof. Dr. Laumann Brezendine-Erkek Beyni.  
Prof. Dr. Laumann Brezendine-Kadın Beyni. 
Robert E. Park-İnsanın Doğası. 
Politzer-Felsefenin Temel İlkeleri. 
Alfred Adler -İnsanın Doğası. 
Marks-Kapital 1, 2, 3 Cilt. 
Eugene Enriquez-Sürüden Devlete. 
Doğan Cüceloğlu-İnsanın Davranışı.
Evrim Ağacı-Maymun, İnsan Arasındaki Ortaklık Oranı, İnternet sayfası.
Cemal Zöngür- Din ve Felsefe Açısından Kızılbaşlık, Ozan Yay.
Cemal Zöngür- Kadın Erkek Eşitsizliği Toplumsal Yozlaşma, Ozan Yay.
J.M. Roberts- Avrupa Tarihi, İnkilâp Yay.
Mircie Eliade- Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi, 1, 2, 3, Cilt Kabalcı Yay. 
 
 
 

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...