Mehmet Çobanoğlu ağ günlüğü

AÇIN BAKIN BAĞRINA

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Hep yandım, yıkıldım doğduğumdan beri,
Can evim ateş, köz, alev, feryat yeri,
Nice acılara gark oldum, tükendim,
Benden kalacak birkaç kemik az deri.

Sılam çok uzak bu gurbet yedi beni;
Hep arzuluyorum hep özledim seni,
Hani kavim, kardeş hani sevdiklerim,
Bahar geçti, yaz geçti kışım hep yeni.

Acı, keder, kahırdır başımdan aşan
Bir o yana bir bu yana akıp-coşan
Gurbet ellerde keder, hasret hiç bitmiyor
Kâh gözyaşı kâh derttir, içime taşan

KAŞI HİLÂLİM

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Kaşı hilâlim, sen menekşem, lalemsin,
Cennetim, gülüm, bağım sıcak sevdamsın,
Gözleri sürmelim dili bal, şekerim…
Tebessümü sıcak, sen hep çiçeğimsin.

Mühür gözlüm, gözlerin zeytin karası,
Mekânın, yerin yüreğimin arası;
Gül kokulu, ipek tenli sevdiceğim,
Bendeki olan yara gönül yarası.

Kokunu özlediğim güzel canımsın,
Sevdanla yandığım, sen gülüm-dalımsın,
Oy kahpe felek beni senden ayırdı,
Sensizlik acıdır, bende bir özlemsin

Kırık Umutlar

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Tutunacak dalım kalmadı,
 Acılar koyunda,
 Vurgun yiyen
Halklardan başka hiçbir kimsem,
 Mıh olup Yüreğime saplan
 Kırık umutlarım…
Kör vicdanların hışmına uğrayan
Mert ellerde yeşerdi,
Tüm kancıklara rağmen,
 Asi duruşum çoktan kızıl güneşe sökün etti.
Cennet, huriler…
Umurumda değil bile,
 İbadet yapılan mabetlerde…
Yıllardır fütursuzca emeğimi harcadılar
 Peki, sormazlar mı size
 “Bu adalet mı, hukuk mu?”
 Çıkar dünyasıdır,
 Kimi bir canavar,
Kimi bir azılı eşkıya olmuş,

AH Û ZAR

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Yaz tükendi mevsim kıştır, kar yağıyor
Nerde al, mor güller? Ciğerim kanıyor
Aladağ’da boran, fırtına, duman var
Hiç halım kalmadı, gözlerim ağlıyor

Çıktım yollara seni arıyorum yâr
Yüreğimde sana olan bir özlem var
Ey kurban olduğum sen gittin gideli
Dere, tepe, bozkırlar, yüce dağlar kar

Yine zor bir gündür, dörtnala geliyor
Karakış yamandır, göz gözü görmüyor
Derelerde sis-duman, yerlerde buz var
Dinmeyen bir ayaz içime akıyor

Sevdiğim Özgürlük

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Bir acı aktı yüreğime,
Ciğerim kanıyor,
Beynim zonkluyor…
Vurgun yiyen baharım
Gül vermiyor,
Yüce dağların eteğinde
Kış üşüdü, soluğum buz tutu,
Gök karanlığa gömüldükçe, dikenler kaldı elimde.

Mor menekşelere özlemim çok,
Bahar er gelsin,
Tüm dallar yeşersin…
Engerek yılanı süzüldü!
Çöreklendi zamana,
O irkiltici soğuğu
Tenimde dolaşıyor,
Umuduma, sevdama ağı bırakarak
Panzehirim, direncim ol, ilacım sen ol gizemim.

KULÎLKA MİN

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Ez helîyam ez kelîyam ,
Ji evînê pir bezîyam,
Gelo çima min direvî?
Min bizvire werê Nazya’m.

Bi xemgînî pir qêrîyam,
Ji evînê ez dirîyam,
Tu xezalî min direvî…
Birastî bo te girîyam.

Tu dil û hinavê min î,
Ev can û zimanê min î;
Werê xemla nav dilê min,
Kulîlka min roja min î.

Naziya min dil bîr neke,
Hêvîyên min xera neke,
Dil bêrîn û dil axîn e…
Min re bêbextîyê neke.

Nesekine werê ba min,
Evîndarim tu canê min,
Bi xelatî, bi diyarî…
Ramûsanekî bide min.

WELAT XWEŞE BİPARÊZİN

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Roj çûava zehf tarîye
Berf û baran pir barîye
Dilê me de xwîn dikişe
Dorhêlê me av, herîye

Deşt û zozan me wêrane
Gundê me jî ber gulane
Zarînî ket nav zarokan
Derdê me jî zehf girane

Êriş anin Tirk û Ecem
Xwîn dikişe robar û çem
Gazî xortan û keçakin
Serok roje em herin cem

Bi salane Kurd bindestin
Pêtalên Newroz pêxistin
Kesan re koletî nakin
Êdî ala xwen derxistin

Tarî û şev ronahî be
Reşa şevan ser me rabe
Eemdimeşin şoreşgerî
Şefqa sibê bo me vebe

METİN'İM YİĞİDİM

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Yıldızlar dökülsün, güneş sonsun,
Dereler akmasın, ırmaklar kurusun,
İçim çok k acıyor, bir şeyler mi oldu?
Metin’im er gitti, bari erken dönsün.

Acıyan yüreğim düşmanlar hayâsız…
Patronlar-ağalar, zenginler insafsız!
Bedene çakallar, kurtlar üşüştü mü?
Tabipler, doktorlar, ilaçlar faydasız.

Hiç kimse durmasın, ardım sıra gelsin,
Polisler, askerler bize hesap versin,
Kardeşimin başı, gözü paramparça!
Metin vuran devlet yıkılsın, tükensin.

LEYLAK KOKULUM

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Esmerim, zeytin gözlüm
Karanlığı uzaklara döktüm
Kolundan tutum
Güneşi getirdim
Yusufçuklara
Böceklere
Çiçeklere
Defne, ardıç, çam kokan dağlarda
Dudaklarından baharı öptüğüm gün
Hep seni düşündüm, seni anımsadım güzelim

Canım
Kanım
Gözümün nuru
Gecemin sabahı
Çınarlı yaylalarda
Topraklarda teni kokan
Zümrüt yeşili çimenlere
Ellerimle senin ismini yazdım
Her dokunduğum gülü, çiçeği, kelebeği sen sandım

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...
SINIRSIZ KÜTÜPHANE
SINIRSIZ KÜTÜPHANE Tutsakların içeride yazdığı yüzden fazla kitap, resim ve karikatür ile fotoğrafçıların bu temada çektiği / yaptığı fotoğrafları...

Konuk Yazarlar

ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
RSS - Mehmet Çobanoğlu ağ günlüğü beslemesine abone olun.