Sibel Karakız ağ günlüğü

SIKMA TATLI CANINI

Sibel Karakız kullanıcısının resmi

Bazı şeylerin öneminin farkında olmadan geçirebiliyoruz günlerimizi.
Kendimizi otomatiğe bağlanmışçasına, üstünde oturduğumuz koltuğun sağlam bir şekilde yerinden durması, kapı anahtarının iyi bir şekilde açılıp kapanması, elektrikli ev aletlerinin tıkır tıkır çalışıyor olması meğer ne büyük bir rahatlıkmış.
Aynı zamanda sağlığımızın yerinde olmasının önemi ise tartışılmaz bir durumdur. Dilediğimiz anda saçlarımızı tarayabilmemiz, dişlerimizi fırçalayabilmemiz, duşumuzu alıp evimizin işlerini yapabilmemiz ne kadar güzel bir şeymiş meğer.

BİR HAYAL ve EDEBİYAT BAHÇESİ

Sibel Karakız kullanıcısının resmi

 

Zaman zaman dile getiriyordum yazar olmak istediğimi! Ancak bu istek benim için gerçekleşemeyecek bir hayalden öteye gitmiyordu. Sadece, dostlarımla dertleştiğimde “Hayatta en çok yapmak istediğim şey yazar olmaktı fakat olmadı işte” diye hayıflanıyordum. Artık ümidimi kaybetmiştim ve hayal kurmak dahi gereksiz geliyordu.

Jelibom Şekerleri

Sibel Karakız kullanıcısının resmi

Kadın market alışverişine gitmişti. Evinin eksikleri çoktu ve sepetini doldurmuştu. Alışverişi bittikten sonra kasaya yöneldi. Ödemesini yaptı ve aldıklarını poşete dolduruyordu. O sırada 8-9 yaşlarında iki oğlan çocuğu birkaç paket jelibom şeker almıştı. İki çocuk için çok olan o şekerleri, ‘Muhtemelen başka arkadaşlarıyla birlikte yiyecekler’ diye düşündü kadın. İkisi de birbirinden sevimliydiler. Telaş içinde ödeme yapmalarını izliyordu. Kadının aldıkları şeyleri poşetlemesi devam ederken gözleri arada bir onlara takılıyordu. Kasiyer kız şekerlerin ne kadar tuttuğunu söyledi.

BEN BUYUM

Sibel Karakız kullanıcısının resmi

BEN BÖYLEYİM İŞTE:
Empati kurmak benim işim...
Ayrılmış sevgililerin yerine koyup kendimi,
Kara sevda şiirleri yazanım...
Evlat hasreti çeken anneye merhamet,
Evlat acısı çekenlere ağıtlar yakanım...
Öksüz ve yetim için,
Kendi derdimi unutup, hüzünlerini yazanım..
Yoksulun isyanı, hastanın morali olanım...
Ağrı’da çoban, Trakya’da Roman için,
Dertleriyle dertlenip,
Sevinçleriyle mutlu olanım...
Güzelliklerden payıma düşen;
Parlayan güneşe,
Işıldayan Ay’a, yıldızlara,
Yağmurun bereketine,

Sağlıklı Nesiller

Sibel Karakız kullanıcısının resmi

Bir çok ülkede olduğu gibi, sağlık alanındaki çalışmalarda,bizim ülkemizde de takdire şayan hizmetler verilmektedir. Bunların içinde en önemlisi olan iki şeyden birincisi; Evlilik öncesi sağlık taramasının yapılmasıdır... İkincisi ise, yeni doğmuş bebeklerin aşılarının sıkı bir şekilde takip edilmesi ve aşıları günü gününe yapılması... Bu iki güzel örnekten ilham alarak, farklı bir fikir oluştu bende...

SADAKA DEĞİL, SADIK DOST!

Sibel Karakız kullanıcısının resmi

“Sık sık sadaka veriyorum. Verdiğim sadakalar yüzünden şimdi hayattayım!” dedi kaza yerine koşanlara. Kalabalıktan biri dayanmayıp sordu:
“Kimlere veriyorsun sadakayı?”
“Bildiğin dilencilere verilen sadaka değil benimkisi. -Hoş dilencilere de vermiyor değilim!- Yani sadece maddi değil demek istedim.”
“Merak ettim doğrusu, nasıl sadaka verdiğini?”

SEVİNÇ BALONLARI

Sibel Karakız kullanıcısının resmi

Zordur bu ülke vatandaşı olmak, gerçekten çok zor! Hele hele; Çocuk olmak... Genç olmak... Kadın olmak…
 
Genç olursun, daha dünkü genç EREN gibi vurulursun…
Konuşamazsın,
Küçük gelin olursun,
Küçük işçi olursun,
Taciz edilirsin,
Giyiminle yargılanırsın,
Mucit olur desteklenmezsin,
Olmadık örgütlerin içine çekilmek istersin…
Sorgulayamazsın…
 
Oysa, o aydınlık ve tertemiz yüreğinize bırakmayı ne de çok isterdim bu dünyayı:
Çocukluğunuzdaki, neşenizi saçabilseniz…

Tecavüz

Sibel Karakız kullanıcısının resmi

 
TECAVÜZ
Sınava bir gün kalmıştı. Yıllarca verdiği emeğinin karşılığını almak istiyordu artık. Her şey yolundaydı. O son günde, kitabı kalemi bırakmış, yorulan zihnini dinlendiriyor, gireceği sınava yoğunlaşıyordu. Hanife, tam da o gün Elif’i ziyarete geldi. Hem sınıf arkadaşı, hem komşuydular. Sınavla ilgili sohbet ediyor, bir yandan da çaylarını yudumluyorlardı.
“Elif ’cim, eminim ikimiz de aynı üniversiteyi kazanacağız. Şimdiki gibi üniversite hayatımız da birlikte geçecektir.” dedi Hanife.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
RSS - Sibel Karakız ağ günlüğü beslemesine abone olun.