Yorgun Kokular

Sedat Öncer kullanıcısının resmi
Babamın kokusunu hatırladım bugün.

Yorgun kokusunu…
***
Elektronikçiyim ben.
Nereden bakılsa elli yılı aşkın bir süredir bu işle meşgulüm.
“Doktor” diyorlar bana.
Oysa hekimlik eşim ise elektronik de metresim…
Yani kara trenlerden sonraki bir diğer sevdam…
Birkaç gündür, evvelki pazar satın aldığım çok ama çok eskilerden kalma, bir “Grundıg-TK-20”yi yeniden hayata döndürmeye çalışıyorum.
Amacım eski cihaz koleksiyonuma bu nadide parçayı katmak.
***
Koku en ilkel ama bir o kadar da güçlü bir hafızaya sahiptir.
Bir duyduğunuz kokuyu bir daha asla unutamazsınız.
İşte bu lambalı teybin içini açtığımda, yıllar evvelinde, yani çocukluğumuzda bıraktığımız o sıcacık evlerimizin küflü kokusu geldi burnuma…
Kullanılan lehimin, mekanik aksamdaki gres yağının ve de bu küf kokusunun emsalsiz alaşımı…
Ve tabii ki ısınan lambaların üstünde birikmiş tozu kavurmasından çıkan koku…
Bu kokuyu duymayalı ne kadar uzun bir zaman geçmiş olduğunu düşündüm.
***
Koku çağrışımına inanır mısınız siz?...
Ya da bilir misiniz böyle bir şeyi?...
Ben de bilmezdim!...
Derin derin koklarken bu cihazın içini birden babam geldi aklıma…
Sadece elini kolunu sallayaraktan gelmezdi servisten.
Bulunduğu mekânların kokusunu da getirirdi.
Kendine özgü teninin kokusuna kömür, makina yağı, is kokusu karışmış olurdu.
Bu kokuyu bir de bekledikleri ihtiyat odasında duyardım.
Yorgun olurdu servis dönüşleri, hem de çok yorgun…
Yorgunluk bu kokuyla sembolize olurdu zihnimde.
***
Bir süre bıraktım TK-20’yi bir kenara, kapadım gözlerimi, hatırlamaya çalıştım eski kokuları.
Sonra dedim ki,
“Ne kadar tatsız, tuzsuz, kokusuz bir dünyada yaşıyoruz!”

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

04/20/2024 - 16:37
03/31/2024 - 21:39
03/21/2024 - 04:53
01/14/2024 - 19:15

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...