Ekmek Arası Köfte

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi
Cezaevlerindeki yemeğin nasıl yapıldığını ve hangi lezzetle olabileceğini herkes bilmektedir. Yapılan yemekleri yeniden terbiye yapmak, neredeyse bir kural gibidir ve buradaki yaşam, ayrı bir gezegendeki yaşam gibidir.

Dışarıdan bir mektubun gelmesi, açık ya da kapalı ziyaretlerin olması, içerideki tıpkı bezelye taneleri gibi birbirine benzeyen günleri ayrıştırıyordu ve ona bir anlam, renklilik kazandırıyordu.
Koğuşta bir hareketlilik ve tatlı bir telaş vardı. Nedeni açık görüşe çıkacak olmamızdı. Akşamdan yatak altına ütülü olsun diye bıraktığımız pantolonlarımızı sabah erkenden giymiş, sinekkaydı tıraşımızı olmuş, isimlerimizin anons edilmesini bekliyorduk. Bursa E Tipi, yine olağanüstü günlerinden birini yaşayacaktı. İsimlerimiz okununca, yaptığımız elişlerini yanımıza alarak kapı altına, oradan da açık görüş yapılacak avluya çıktık. Bir uğultu, bir sevinç dalgası sarmıştı her yanını avlunun.
Anamı gördüm. Yüzü gülüyordu, yeğenimin elinden tutmuştu. Yeğenim ağlıyordu ama elindeki ekmeği de bırakmıyordu. İkisine doğru koştum; sarıldık, öpüştük... Özlemlerimizle, sevinçlerimizle çöktük sıralara. Yeğenim anamdan kopup yanıma geldi, kucağıma oturdu. Elindeki ekmeği bana vererek:
"Amca bu senin." dedi.
Anlayamamıştım. "Sen yemelisin." dedim, "Büyümelisin."
"Amca ben her zaman yiyorum. Sen ye."
Ekmeği aldım... Ekmek mis gibi kokuyordu. Arasında köfte vardı ve köfte de mis gibi kokuyordu.
"Peki, sen neden ağlıyorsun?" diye sordum yeğenime.
Gözyaşlarını silerek güldü:
"Ağlamıyorum ki..."
"Peki, nedir bu gözyaşların?"
Gülümseyerek;
"Nedenini bana değil babaanneme sormalısın." dedi.
Nedenini anlıyordum şimdi. Anam, yeğenim ile işbirliği yaparak elindeki köfte ekmeği bana ulaştırmak için bir plan yapmışlar ve başarmışlardı da. İçeriye yiyecek sokmak yasaktı. Anam yeğenimin eline çeyrek ekmek köfteyi tutuşturup, "Bunu amcana yetiştirmeliyiz." demiş. "Gardiyan elinden almaya kalkarsa, kendini yerlere at, avazın çıktığı kadar bağır, susma ve en önemlisi elindeki köfteyi kaptırma!"
Başarmışlardı. Açık görüş bittikten sonra ziyaretçilerim gitti. Çeyrek ekmeği ve köfteleri aramızda paylaştık koğuş arkadaşlarımla. Köftesini koklayan, dalıp dalıp uzaklara bakan, köftesini kitap sayfaları arasında kurutmaya kalkanlar bile olmuştu!
Anamın ince zekâsına bir kez daha hayran kalmıştık.
ozan yayıncılık 12 Eylül'de de Çok güldük Netekim! Kitabından

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

04/20/2024 - 16:37
03/31/2024 - 21:39
03/21/2024 - 04:53
01/14/2024 - 19:15

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...