ölüm

Mektubun gelir bir bahar akşamı

Savaş Erdoğan kullanıcısının resmi

          Sana gitme kal demez kimse, benden başka. Kimse ağlamaz soğuk bir kış akşamında senin ardından. Sen gidersen yoldaşım, içimde bir fidan solar, yapraklarını döker sarı sarı. Suyu çekilir damarlarından, kurur denize karşı. Hüzünle kıyıya vurur dalgalar, çıkıp Kababurun’dan, Çeşme’den dolanıp Ürkmez’e doğru. Sen gittiğinde mesela, ben ölürüm. Gözlerim gülmez artık, kalbim sancır ağrıdan. Hayat anlamsızlaşır, kadehler dert olur akşam vakitleri. Sen gittiğinde mesela başıma derin derin ağrılar girer, beynimin sağ arka yerindeki sancılar dayanılmaz olur.

Bu Meme Benim & 8 Ay 8 Gün

Nural Yılmaz kullanıcısının resmi
Nasıl olur? Nasıl yapar bu meme bu hainliği bana?
"Ölmek istemiyorum!" diye haykırdım.
"Ölmek istemiyorum..."
Çok zor bir yolculuk. Çok zor ama imkânsız değil. 
O günlerde birinin karşıma çıkıp da bana umut olmasını çok istemiştim.
"Bak aynı yollardan ben de geçtim. Ölmedim. Yaşıyorum. Sen de başarabilirsin" diyecek birini bulmak için neler vermezdim ki o günlerde!"
 
İşte bu nedenle yazdım bu kitabı.
Birilerine umut olmak, birilerine ışık tutmak için anlatmalıydım.

Yalnızlığın Çoğul Senfonisi: Sait Faik Abasıyanık[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

Ölmeyecekmiş gibi düşünüyorum.
Oluyor. Bir tecrübe edin.”[1]
 
‘Medar ı Maişet Motoru’, ‘Semaver’, ‘Lüzumsuz Adam’, ‘Son Kuşlar’, ‘Şimdi Sevişme Vakti’, ‘Sarnıç’, ‘Şahmerdan’, ‘Mahalle Kahvesi’, ‘Havada Bulut’, ‘Kumpanya’, ‘Havuz Başı’, ‘Alemdağ da Var Bir Yılan’, ‘Az Şekerli’, ‘Tüneldeki Çocuk’, ‘Mahkeme Kapısı’, ‘Kayıp Aranıyor’ vd’leriyle öykücülüğümüzün öncülerindendi.

Resim ıslak ben ıslak

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

 
Neuchatel Kantonuna bağlı La Chaux de Fonds'da dağların arasında küçük kasabada kalıyorlardı. Arabayı bir apartmanın önüne park edip, asansörle beşinci kata çıktık. Kapıyı küçük bir kız çocuğu açtı, Tatlı, şirin mi şirin. Bir ceylan yavrusu kadar ürkekçe bakıp kaçmakla kalmak arasında bocaladı.
“Baba kim bu?” diye sordu.
“Unuttun mu kızım Hacı amcan. Hani ben gidip ta Almanyalardan alıp eski evimize getirmiştim ya.” dedi.
“Hatırladım, hatırladım, o amca bu mu?” dedi sevinerek.  Ellerini açarak boynuma sarılmak istedi. Ben gözlerimi üzerine dikince:

Boran Fırtınası

Abdullah Oral kullanıcısının resmi

Aç bir çocuk bakışı dağlıyor içimi...
 
İçten içe suskun bir bakış dökülür
Buruk bir yürek sızısı gözlerimden
Parmaklarımın ucu kavgama bağlıyor beni
Sömürülen insanların arasında!
Çoktan kırağı tutmuş yüreğimin alazı…
Anılar çağlayanı çağlıyor içimde
Ayaklarım yorgunu bedenimi!
Taşımaz oldu özgürlüğe

Işıklar içinde yatasıca: Bir Komünist’in ölümü – Sinan Gorgan

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Komünistler ölmeden önce mutlaka Müslüman mezarlığında bir parsel arsa / mezar yeri satın almalı ve dolayısı ile illa “bu dünyada bir mülk sahibi” olmalı mıdır?

Kargadan başka kuş, mezara gömülmek dışında başka “cenaze kaldırma” ve “yitirilene veda” biçimi yok mudur?

Bugün gazetede okudum:

Komünist Ovacık belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, değerli yazarımız Vedat Türkali’ye bir mektup göndermiş:

“Halkların kardeşliğine, barışa ve bu dünyanın gelip geçiciliğine vurgu yapmak istiyoruz”

demiş.

Ölüm

Murat Özgöl kullanıcısının resmi

Ölümle tanışıklığım
Çok eskilere dayanır
İlk sekiz yaşında tanıştım
Soğuk nefesiyle ölümün.
Kara batmıştım boğazıma kadar o gün
Çırpındıkça, beni derinlere çekiyordu
Ölüm, gülümsedi geçti.
 
Bir gün köpük köpük kuduran
Azgın sularla geldi
Bir çöp gibi sürükledi beni nehir
Su sıcak
Ölümün elleri soğuktu
Dokundu çocuk bedenime geçti.
 
Ve gençliğe ilk adımımı atmıştım henüz
Korkuyla tanışmamıştı yüreğim
Soğuk bir namlu
Merhaba dedi bana
İki kaşımın arasına dokundu geçti.

Lorekamın.

Özden Gülave kullanıcısının resmi

ölüm çocukları dışarıya oynamak için çağırdı…
daha annesi ile tanışmayan bebekler
bebeği ile tanışmayan taze gelinler
uykusunda uyuyan yaşlılar
yorgun eve giden babalar, esler
sakin bir barışın içinde
faşistin bombası gül gibi açtı
al mora boyandı tüm umutlar
tek gözyaşı oldu saniyeler içinde
dualar sadece ezgilerde artık
isimleri kimlikleri belli değil
bilinen tek şey
masum insanlar buhar olup uçtular
onlar birer güvercin bile olamadı
zamansız gelen teklif değildi
zorunlu gidiş idi

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
ölüm beslemesine abone olun.