Ağ Günlükleri

Benim Adım Öğretmen! Hümeyra Gün

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

"Adının öğretmen olması, yeter mi *Öğretmen* olmaya" der buldum yüreğimi...
Yeter mi, yetmez mi siz karar verin istedim; alıp başımı gittim ortaokullu yıllarıma...

Sanırım ortaokul ikideyiz, ergenlik yıllarımız utangaç, çekinken, başkalarına rezil olmak kaygısının ölümden beter olduğu zamanlar...
Bizler yokluk zamanlarının çocuklarıyız. Ayağımızdaki ayakkabı pençe tutmayacak kadar yıpranmadan yenisinin alınmadığı, alınan ayakkabının büyük bir sevinçle satın alınan sergide giyildiği zamanların...

Siyah ve Beyaz

Derya Coşkun kullanıcısının resmi

Her zaman ince ruhlu insanlar mı sanatçı olur? Kedi piyonosu: 17. yy'da Alman müzisyen Athanasius Kircher tarafından ses tonları birbirinden farklı kedilerin kafese konulmasıyla yapılan bir müzik aletidir. Adam birbirinden farklı ses tonlarına sahip kedilerin kuyruklarını, tuşların altına sıkıştırdığı için bastığı tuşa kuyruğu sıkıştırılmış olan kedi etine batan çivinin acısıyla bağırıyormuş.Ne kadar doğru söylemiş değil mi William Ralph "Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederlerdi. " diye. İnsandan sabun yapan Hitler isimli mucitte ressamdı değil mi?

Seher/ Selahattin Demirtaş

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Ona ilk defa yeni bir elbise alınmıştı, şimdiye kadar hep Kader’in küçülen elbiseleriyle yetinmek zorunda kalmıştı. Kendini yeni elbiselerin içinde düşündükçe içi içine sığmıyordu. Kader'e de yeni ayakkabı alınmıştı bayramlık niyetine. Onun hali de Pınar'dan farklı değildi. Kıkırdayıp durdular yorganın altında gece yarısına kadar. Seher ablalarının kızmalarına da aldırmadılar. Hoş, ablalarının kızmasının yalancıktan olduğunu bilmiyor değillerdi. Kıyamazdı onlara Seher ablaları. Sonunda, ikisi de bitkin düştükten sonra, ablalarına sarılıp uyudular.

An-Kara’da Bir Kıpkırmızı Cumartesi[1]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

şiddet tekelini
elinde tutar!”[2]
 
Gabriel García Márquez, ‘Kırmızı Pazartesi’de herkesin geleceğini bildiği, tüm ayrıntılarının konuşulduğu, “Geliyorum,” diye haykıran bir cinayetin hikâyesini anlatır.[3]
Tıpkı tarihe An-kara’nın acı bir günü olarak kaydedilen, “kıpkırmızı cumartesi” katliamı gibi...
Yaşamanın ölmekten daha zor olduğu coğrafyamızda, 14 bin insanın, barışseverin yaşadığı, tanık olduğu -unutulmaması gereken- bir katliamdır sözünü ettiğim. (Patlama anındaki slogan, “Bu meydan, kanlı meydan”dı!)

Düşünce ve Nitelik

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
Düşünce; insanın tek ve en gerçekçi aynasıdır. Biraz kültürel olarak kendisini geliştirmiş her insan, karşısındaki kişinin düşüncesini ve buna bağlı olarak dışa yansıyan hareket, mimik gibi birçok noktasından nasıl bir fikre sahip olduğunu rahatlıkla anlayabilir.
Bir toplumun nasıl düşünüp yaşadığını neler yapmak istediğini birebir incelemek mümkün olmasa da, şu yöntemle kısa yoldan doğru bir sonuca ulaşmak imkanı mevcuttur.

Edebiyata Yolculuk

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Kapüşonumu çektim kafama. Bereket tam zamanında yetişti otobüs. Bindim. Gossau’da inip trene binecektim. Öyle de oldu.
Zürich istasyonu dışında, kararlaştırdığımız yerde Ersoy’un gelmesini bekliyordum. Yağmur gitgide hızını artıyordu. Erken damladı Ersoy. Valizimi bagaja bırakıp kendimi ön koltuğa attım. Sohbet ede ede gidiyorduk ama sıklıkla sohbetimizi arabanın silecekleri bölüyordu.
“Necmettin,” dedi Ersoy, “gözün benzinlikte olsun, hem kahve içeriz hem de adresi navigasyona yüklerim.”

Siyaset ve Kültürel Gerçeklerden Toplumsal Kaçış

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 

Ancak zamanı çoktan geçmiş din temelli kültür ve siyaseti bir türlü bırakmak istemeyen Türkiye ve Bölge siyasetçileri yüzünden, toplumun sürekli uçurumun kenarında yaşaması tam bir kültürsüzlük ve öngörüsüzlük örneğidir.

Kendisini geliştirmeyip 1500 yıllık kültürle hâlâ yaşayan devlet ve siyaset adamları, bu geriliği eğitim vb. araçlarla topluma empoze etmeleriyle, bölgesel sorunlarının büyümesinin en büyük sorumlularıdırlar.

Gülten Akın: Kendi Gitti, Şiir(ler)i Kaldı[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

mavi koyun,
umudumu yitirmedim.”[1]
 
Siz aldırmayın, şiir faslındaki pesimist hezeyenlara…
Şiir önemlidir, önemini asla kaybetmeyecektir; “Orhan Pamuk, bir demecinde, şiirin yaygınlığını yitirdiğini, zamanla itibar kaybedeceğini dile getirmiş ve bunun sadece Türkiye’ye değil bütün dünyaya özgü bir durum olduğunu söylemişti,”[2] diyen Yücel Kayıran’lara ve Orhan Pamuk’lara rağmen…
‘Dünya Şiir Günü Bildirisi’nin de altını çizdiği üzere: “Şiir doğruyu söyler…”
Kolay mı?

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
RSS - ağ günlükleri beslemesine abone olun.