Eylül Şiirleri-8
O gün
Sevda denizinin kıyısında
O gün
Sevda denizinin kıyısında
Sokakları dar ve uzundur
sol perdesi gitarların
iner çıkar çoğalır üç ses
şan ve meydan
Dolar teknelere ud'un taksimi
Sivas ellerinde kaynayan bulut
boşa gelir,geçer üzerimizden
çöle çevirdiniz bağı bahçeyi
bir damla yağmuru haram ettiniz
haramiler çeker kızılırmak suyunu
başkasının emeğinde eli,hırsızın
komşusunun eserine musallat olmuş
yakar hasadımızı harman yerinde
ektiğimiz ekini biçtirmediler
çapula alışmış sahte vatan severler
bayrağın rengini kanımızla boyarlar
kan içip kızılcık şerbeti derler
ağlamak,sızlamak fayda getirmez
emeğimizin hasadını yedirmiyelim
Sevda mevsiminin ilk dolunayıydı yüzü
Saçlarının alev sarısı
Omuzlarına kadar inerdi
Dal gibi bedeninde
Efil efil titrerdi askılı etekleri
Ben
Beklemeye durduğumda yollarını
Farkındaydım kopacak fırtınanın
Eylül
Bütün gizemi ile
Çağırdığında aşka bizi
Ellerinden tutup
Karşıya geçirdiğimde dereden
Hüzünlü bakışlarım ondandı
Ve
Bir gece yarısı kopunca tufan
Alıp vurunca kayalara beni
Girince aramıza paşanın kılıcı
O
Buzlu kova içinde şampanya
İçilmeye hazır
Gümüş tepsi üzerinde iki kristal kadeh
Işıldıyor tüm görkemiyle…
Bir kadehi dikiyorum
Yudumlarken okyanusu
Birden güneybatıdan kopuyor
Delice bir kasırga