Yanlış Elma
ölüme ve ölümünedir nicedir vuslat, ben bağışlasam seni kuşlar unutmaz
ölüme ve ölümünedir nicedir vuslat, ben bağışlasam seni kuşlar unutmaz
Bugün bana dumandır
Çekilmez zor bir haldir
Sıkma beni muhannet
Benden kalan dert, kandır
Beni yakan ateştir
Bu ne kara bir bahttır
Katil olma muhannet
Her gün bana bir derttir
Kem olandan dost olmaz
Fakirin karnı doymaz
Arsız, rezil muhannet
Ellerim cana kıymaz
Dürüst olan bozulmaz
Aç kalsa da hiç çalmaz
Sana kanmaz muhannet
Kendini alçak yapmaz
Çobanoğlu ah almaz
Doğrulardan hiç şaşmaz
Özü kötü muhannet
Seven gönül yıkılmaz
Mavi olsun
Deniz de mavi kalsın dokunma
Beyaz köpükleri olsun dalga boylarının
Bulutları beyaz isterim gökyüzünde
İzleri olmalı kumsalda sevgilimin
Güneşin kızıl saçlarını ufkuna ser denizin
Gün batımı olmalı zaman
Bırakma elindeki kadehi bırakma
Şarap deminde yaşamak isterim
Son mevsiminde ömrümün.
Denizden Mavidir Düşlerim’den)
Saldırısına uğradım
Hatıraların…
Sisler arasında
Karşıma çıktın ansızın
Ayçiçeği gibi boynu büküktün
Elimi uzattım
Bir bataklık gibi çektin beni kendine
Korkuyla uyandım
Sonu malum bilirsin
Yüreğimde sessiz
Bir hüzünle geçti hatıralar…
çıkılan yokuşun ömrüne vardığında
nedendir sorulmaz adımlar eğrilir
durgunluğuna dönüşür ulaştığın yer
soğuktur üşürsün ateşten inancını giyin
kiminin kimliğine işlenmiş
bir faciya görüntüsüdür savaş
öldürenlerin uyumsuzluğa bıraktığı
bir simgedir kovulmuşluğun
acıların katmer katmer biriktiği
köylerden kentlere akan silinmezlik
ağlamanın en yaşanmışlığı
bir acıkma sonrası seni senden alır
bir başkasına yaklaştırır doyamazsın
yeniden üşürsün
güneş bulutlarla gölgelenir
Zifir karanlık olunca yaşam nedir anlaşılmaz
Gören gözler görmez olur, ayak gitmez yol aşılmaz
Öyle zalim bir an gelir, her bir anı bir ölümdür
Düğümlenir tüm yürekler, sevgi-saygı paylaşılmaz...
Yokluğun yüzü pek soğuk, hep kırılır, itilirsin
Başında bir kavuk varsa, itibar görür sevilirsin
Şimdi çok kötü zamandır, çakallar kaplan olmuş
Gerçekleri anlatırsan kötü dillere düşersin
Havlayıp, hırlama kan döken karabaş
Kuyruklu canavar, beyinsiz kara taş
Ağzımı bozdurma şerefsiz, ahlaksız
Ey densiz ey soysuz saldırma canhıraş
Havlayıp, hırlama kan döken karabaş
Kuyruklu canavar, beyinsiz kara taş
Ağzımı bozdurma şerefsiz, ahlaksız
Ey densiz ey soysuz saldırma canhıraş
Patron-ağa devletinde
Şaştım kaldım olanlara,
Dindarlara, yobazlara,
Kaba saba insanlara,...
Eli kanlı eşkıyalara, zalimlere, zorbalara,
Hahamlara, keşişlere, imamlara, dedelere…
Hiçbiri hak, hukuk bilmez yoksullara kinleri var,
Katilleri, canileri savunurlar mağdurlara hep söverler!
Kapitalizmin bir oyunudur,
Ortadoğu kan akıyor!
Anadolu hep ağlıyor,
Gelen bir zalim giden de zalim Tatvan, Şırnak hep yanıyor
ısıtırken güneş yeryuvarlağını
nazlı nazlı