dil

Feodalizm ve Türkiye

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
Feodalizm; din ve ırk üstünlüğüne dayanan aşiretsel yerel derebeylik yönetimler demektir. Orta Çağ yaşam düşüncesi olan bu mantık, Türkiye Anayasasında resmi olarak hâlâ geçerliliğini sürdürüyor. Tüm uygulama ve politikalar belirtilen çerçevede yürütüldüğü için, Türkiye'nin feodalizmden henüz çıkmadığını rahatlıkla ifade edebiliriz. Devletin temeli Orta Çağ düşüncesine bağlıyken, Türkiye'nin modern çağdaş olduğunu savunmak, felsefe ve tarihten bir şey anlamamaktır. Mevcut yapıyı oluşturan siyasi düşüncenin altında şu mantık bulunmaktadır.
 

Dil Bilim ve Türkçe Üzerine

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
Dil ve düşünce insan olmanın en temel varlığıdır. Bu da her insanın doğup yaşadığı bölge, coğrafya ve topluluğun doğal özelliklerine göre gelişir. Örneğin kişinin boğazdan çıkarmış olduğu sesin (Fonetik) tonu, bölgenin iklimsel yapısına uygun düzenli ve düzensiz seslenişle harflendirilir.
Dil eğitiminin gelişmediği çağlarda bu düzensiz ses tonları, insanların bilinçlerine tamamen oturduktan sonra, çevredeki tanınan varlıklara benzetilerek resim ve şema (Hiyeroglif) yazılarla somutlaştırılmıştır.

Kimlik ve Kişilik Üzerine

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
Kimlik; kişiyi insan yapan, aynı zamanda ulusal değerler bütününü kapsayan öz dilidir insanın.
Kişilik; anadiliyle düşünülerek geliştirilen genel kültürel karaktere denir. Bir toplum kendi öz değerleri olan dil ve düşüncesinden uzak, başkalarının dil ve diniyle düşünüp yaşıyorsa, o toplum hep geri kalmaya mahkûmdur.

Ulusallaşma ve Ulusların Kaderini Belirleyen Güçler

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
Her devleti tek tek ele alacak durumda olmadığımızdan, daha çok kıta ve bölgelerde öne çıkan toplumların etkinliklerine bakarak, nasıl bir uluslaşma çabası içerisinde olduklarını öğrenebiliriz.
Bu değerlendirmeyi yaparken 1789'da Yeni Çağın başlayıp, Birinci Dünya Savaşı'nın bitişiyle şekillenen dünya düzeni, ifade edilmek istenen sonucu yeterince vermektedir. Ancak kimin kendi gerçek dinamiklerine dayanarak uluslaştığını daha net anlayabilmek için kısa bir tarih gezintisi yeterli olacaktır.

“Özgürleşme Dilde Başlar”[1]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

tümceler yönleri onun
sözcükler yıldızları.”[2]
 
“Dil”, Farsça “yürek/ veya gönül” demekken; “Dil, yüreğin kapısıdır,” kanısındaki biri olarak anadili (ile dil ve Kürtçe) konusunda daha önce yazıp,[3] öneminin altını defalarca çizmiştim.
Siz bakmayın bir dönemin Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın, anadili konusunda, “Allah’ın ayeti” olduğu vurgusuyla, “Her dil, varlık âleminde bir güzellik, bir zenginliktir,” demesine![4]
Anadili meselesi, bu tür demogojilerdan uzakta, tarihsel (ve güncel) gerçekleriyle ele alınmadır.

TƏSADÜF

Abdulla-Memmed kullanıcısının resmi

Gör harda rastlaşdıq, üz-üzə gəldik.
Ah, necə toy tutdu mənə təsaduf,
Yerin altında da göz-gözə gəldik!
 
Bu boyda gen dünya tutmadi bizi,
Bu küylü şəhərdə səssiz ayrıldıq.
Ayrıldıq, eşqimiz atmadı bizi,
Ayıldıq-təəssüf çox gec ayıldıq.
 
Olub keçənləri mən necə danım?
Sənsiz adiləşib gündüzüm, gecəm.
Kiməsə beləcə lazimmiş, canim,
Ağrıya, acıya dözüm beləcə.
 
Nələr arzuladıq-gör nələr oldu...
Demə bu görüş də gerçək yuxudu.
Dilimin qisməti qüssələr oldu,

DİL ATEŞİ

Muzaffer Oruçoğlu kullanıcısının resmi

Ölümünden iki ay sonra, onu onun diliyle anlatmak, dolayısıyla kendimi, yani ömrümün özünü özetini, yaşadığım her anın, her ayrıntının bastırılmış hesapsız hürriyetini anlatmak isteği, karşı konulmaz bir güçle benliğimi sarıp sarmaladı. İçimde zaten çocukluğumdan bu yana, özellikle okul sıralarında kendimi kendi dilimle başkalarına anlatamama gibi düğümlenmiş kör bir sıkıntı vardı. Beni günün ve tarihin dışına iten bu habis sıkıntıdan, yazarsam kurtulacağımı sanıyordum.

Yazım Kuralları

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Bağlaç Olan da, de’nin Yazılışı
Bağlaç olan da, de ayrı yazılır. Kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar: Kızı da geldi gelini de. Durumu oğluna da bildirdi. Sen de mi kardeşim? Güç de olsa. Konuşur da konuşur
UYARI: Ayrı yazılan da, de hiçbir zaman ta, te biçiminde yazılmaz.
UYARI: Ya sözüyle birlikte kullanılan da mutlaka ayrı yazılır: ya da.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
dil beslemesine abone olun.