eylül

TUTUŞUR

Hıdır Karakuş kullanıcısının resmi

Yürekler tutuşur
sönmeyen bir yangın yeridir
sarar dört bir yanı
sanmayın ki bu devran böyle döner
dağ başlarını duman almış
cehennem ateşiniz den
ve bu cehennem sizi de yakacak.
ölüm dansına durmuş, çıldırmış zebaniler
akıttıkları kandan, sarhoş olurlar
üç beş çapul için, insanlıktan çıktılar
arkalarında iplerini tutmuş kuklacı
keyfince oynatır cehenneminde
onlar cenneti düşlerken
cehennemin kapısını açar cümlesine
ve cennet diye yutturur
döktükleri kandan sarhoş olmuş

Faşizme ramak kala...

Erdal Yıldırım kullanıcısının resmi

Bu ülke çok partili sisteme geçtiği 1946 yılından bugüne kadar ilki 27 Mayıs 1960’da olmak üzere, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 yıllarında, yani nerdeyse her 10 yılda bir askeri ve sayısız sivil darbeler yaşadı. Askeri darbeler özünde ülkede gelişen sol, sosyalist muhalefete, hak alma mücadelesine, ezilenlerin ve farklı kimliklerin daha fazla demokrasi, daha sosyal bir devlet ve daha fazla özgürlük mücadelelerini ve seslerini bastırmak için emperyalizmin işbirlikçisi kapitalistler, feodalitenin ve gericiliğin temsilcileriyle kolkola gerçekleştirildi.

 

EYLÜLDÜ KANARKEN HAYAT

Ahmet Bakır kullanıcısının resmi

Çünkü
Hüzün gibi bir güzdü 
Patikalar dağılmış
Karartılmış o arka sokakta
Elleri yumruklu bir militan ölmüştü.
Gül, kokusuna küsmüş
Rüzgâr dağlara çarparak ölmüştü
Bize kalan o sıcak yangın
Birde yalnızlığımız ve o vefalı öykü
Destanda denebilirdi
İçinde hayat ve ıssızlık vardı çünkü
Yalnızdı, tanığı yoktu, bilinmezdi
Tütün alırdı acımızı her akşam
Bilinmez hangi su kanar, hangi dağ yanardı
Yoksul olan her sokak ve
Her keder yolumuza çıkardı
Yorgunken emekçiler ve sokaklar

12 Eylül

Cennet Bilek kullanıcısının resmi

Direnişlerin az, ihanetlerin çokça yaşandığı, umutların söndüğü, aydınlığın karanlığa gömüldüğü, kitapların yakıldığı, dostlukların unutulduğu, bir merhabanın esirgendiği, özgürlüklerin bastırıldığı acı yıllar... Darbeciler silindir gibi ezip geçmişti ülkemiz aydınlarını, devrimcilerini.

Oysa ne kadar da görkemliydi, yürüyüşlerimiz. Mitinglerde ettiğimiz yeminler ‘Bıkmadan, usanmadan, yılmadan, kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğime ant içerim!’ diye haykırdığımız zamanların üzerine kara bir gölge gibi çökmüştü postal sesleri.

VAKİTSİZ ACILAR İKLİMİ

Ahmet Bakır kullanıcısının resmi

 
Ama donmuyor sende hiçbir şey.
Şehir ışıklarını hızla geçersin, yarı-karanlık sokakların ıssızlığında ağaç gölgelerine gözlerin takılır.
Gökyüzünün maviye kesmiş olduğunu fark edersin. İçinde bir yerler ısınır.
Kanayan ne varsa insana dair, geçer gözlerinden usul usul.
"Soğuk" dersin, "öyle etkili ki, iliklerime işliyor."
Hala yaz giysilerinde olduğunu fark edersin.
"Ah ne acılı serüvenlerden geçtik yaz boyu"
Gezinin dumanları beliriyor gözlerinin önünde.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
eylül beslemesine abone olun.