Anılar

Kerim Kardeşime

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

“Alo,” dedim.
“Tanıdın mı, ben Kerim Doğan” dedi.
“Tanımam mı kardeşimi?” dedim.
En son bundan on beş yıl önce Mehtap Mahallesi'nde Kahveler Durağı’nda karşılaşmıştık. Ayaküstü havadan sudan şeyler konuştuk ve geçen zaman içinde ben Almanya’ya oradan da İsviçre’ye geçtim. Onunla bir daha görüşemedik.
“Abin Neco'dan aldım numaranı,” dedi, “hafta sonu size gelmek istiyorum. Müsaitseniz?”
Konuşurken yanımda olan eşim telefonu kaptı elimden.
“Çok memnun oluruz Kerim,” dedi. “İstediğin bir yemek var mı?” diye sordu

Hiç düşündünüz mü biz niye böyle olduk?

Ali Cemal Türkmen kullanıcısının resmi

Bizim en büyük eğlencemiz sokaklardı; kapı önlerinde hep beraber oyunlar oynamaktı. Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani. O zaman Caferlerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık. Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, yine güle oynaya dönerdik… Servis aracımız yoktu. Gerçi servise verecek paramız da yoktu. Lükstü bizim için.   Çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna öyle dalardık. Annelerimiz ya da aile büyüklerimiz bu durumu bildiklerinden bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi.

 

Yeşil Zeytin

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

“Söyle Suzan Abla” dedi dernekten bir arkadaş. “Yapabileceğimiz bir şey varsa, neden yardım etmeyelim” dedi bir başka arkadaş.
“Salonumun badana zamanı geldi.” dedi, sargılı elini gösterdi. “Ben yapamıyorum, oğlum da burada değil… Ya bana bir boyacı bulun ya da siz kendiniz yapın”
“Suzi Suzi “ dedi annem, “gençler hallederler, meraklanma yardımcı olurlar ”
“Peki, boya badana yapabilirler mi?”
Annem kahkaha attı. “Hele sorduğun soruya bak!” dedi. “Duvarları yazan kim? Bunlar. Ellerinden fırçaları hiç eksik olmuyor ki. Suzi Suzi, antrenmanlı bu çocuklar…”

Məzlum yoldaşın ardından- Nəcməddin YALÇINQAYA

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Qısa vaxt kəsiyində hər kəsin sevgisini qazanmış və məhəllənin çilingər İbosu olmuşdu. Zarfatçıldı, parodiya istedadı çox idi. Çox sevdiyi dostlarını belə parodiya edər, dərnəkdəki hər kəsi güldürürdü.
İşgüzar adam idi. Ona ayrılan işi layigincə yerinə yetirərdi.
"Nəzəriyyədən başım çıxmır, mən praktika adamıyam"- deyərdi. Əsəbləşəndə üzü parlayardı. Amma əsəbi tez soyuyardı.
Dərnəyə bir gün basqın oldu. Polislər Məzlumu tutdu. Sorğudan sonra həbs etdilər.

Kendini Aramak

İshak Budak kullanıcısının resmi

Bir varız…
Sadece bir nefesle…
Yok olabiliyoruz…
Ya da yok olmayıp;
Sonsuza kadar farklı birine dönüşebiliyoruz…
 
Ben Kader,
Kendimi Ararken o’nu buldum…
Onu bulurken kendi solumu bulmuşum meğersem …
                                                                     
                                                                                      Bir İSHAK BUDAK hikâyesi…
Destansı bir Aşk’a ithafen,
 
2014 yılı,
Gece 03. 30…

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
Anılar beslemesine abone olun.