Kültür: Eskisi, Yenisi[1]
yeni kötü şeylerden
başlamak gerekir.”[2]
Prolog
yeni kötü şeylerden
başlamak gerekir.”[2]
Prolog
Yaşamak, insan kalarak.”[1]
Kısa, net, hükümlü cümleler… Yalın, tereddütsüz, süssüz… Tanıyan için bir süre sonra kitabı mı okuyor, yoksa o tok sesinden kendisini mi dinliyor, karıştırmamak mümkün değil.
Cengiz Gündoğdu’dan söz ediyorum. Ve geçtiğimiz 2021’in Haziran’ında yayınlanan öykü kitabı, Kutup Yıldızı’ndan.[2]
ve bu yüzden dünyanın tüm ürünleri
hiçbir ayrım olmaksızın herkese aittir.”[2]
Her gün yeniden ölerek
Zalimin elinde tutsak
Cahile kurban olarak (…)
Yaşamak görevdir bu yangın yerinde
Yaşamak, insan kalarak”[1]
Oysa yüreklerimizin kapıları bir bir kapanıyor ne yazık ki… Kadın cinayetleri ya da işçi cinayetleri gibi istatistiklere geçmiyor, ya da pek sayanı da yok galiba, ama iki haftada bir yeryüzünden bir dil yok olup gidiyor. “Dil katliamı” (abartılı mı geldi? Dilin aslî unsurlarından birini, hatta temelini oluşturduğu kültürlerin yok olmasına/yok edilmesine biz “ethnocide” diyoruz: kültürün katli…) yeryüzünde Kristof Kolomb’dan beri sürüyor. Bilinen dünya dillerinin yarısına yakını bu süre içinde yitip gitti.
ve çıplaklığı bizi giydiriyor olmasın?”[1]
yoksulların neden yoksul oldukları.
Sakın onların açlığı bizi doyuruyor
Teslim olmadan,
Boyun eğmeden,
El etek öpmeden yaşamaktır.”[1]
Geçen gün, postadan irice bir zarf çıktı. İçinden çoktan toza-toprağa karıştığını düşündüğüm yüzlerce sayfa elyazması not, fotokopi, vs. 1980’li yıllarda biriktirdiğim… Zarf, eski bir dosttan. Emel Akal. Kitaplığını elden geçirirken bulmuş, “İçlerinden bazı matbu evrakları Kadın Kütüphanesi’ne gönderdim. Bunları da sana gönderiyorum,” notuyla birlikte toparlayıp göndermiş, sağ olsun.
din adamı göremezsiniz,
din adamları
ezen sınıfın asalağıdır.”[1]
İdris Sayılğan/ Mezopotamya Ajansı: Sedat Peker’in açıklamaları ile ortaya saçılan devlet-mafya-medya ilişkisini ve Türkiye için yarattığı sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geçen gün sosyal medya hesabımda iki fotoğraf paylaştım. Biri 1968’den: polisle karşı karşıya gelen öğrenciler. Genellikle “Cesaret” hashtag’i ile paylaşılıyor. Fotoğrafta ön saflarda 68’in devrimci gençleri seçilebiliyor. Ellerinde coplarla dikilen polislere saldırmamak için kendilerini ve birbirlerini güç engelliyor görüntüsündeler.
Günümüzün devrimci gençleri fotoğraftaki eksikliği anında fark edeceklerdir. Göstericiler arasında hiç kadın yok…