Kitap Tanıtımı

İki Kitap Bir Yazar/Cem Duman

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Cem Duman’ın mayasında vardır zaten yazmak. Bu mayayı ona miras bırakan ise Köy Enstitülü öğretmen olan babasıdır. Yaşadığı koşullar onu Hollanda’ya savurmuştur. Ama Cem Duman dik durmasını bilmiş, hızlı esen rüzgârların karşısında yıkılmamış, yaşama ve yazın hayatına tutunmuştur. Sesimiz gazetesi ona nefes olmuş, yüreğinin sesini kaleminin ucuna yüklemiş… Belki de acısını bir nebze olsa da dindirmiştir.

Mutluluk Arayanlar/Yaşar Çiçekdemir

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Afganlı genç olanı Frankfurt’ta okumakta, diğeri ise işçiymiş. İranlı Tebrizli bir Azeri olduğu için,  Anadolu Türkçesine yakın bir dille rahat iletişim kurabiliyordu benimle.
Arka koltukta oturanlardan biri:
Uzun ince bir yoldayım,
 Gidiyorum gündüz gece,
 Bilmiyorum ne haldeyim,

İki Kitap Bir Yazar/Cem Duman

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi
 
Ben Bu Ülkeyi Çözdüm - Hollanda Öyküleri; Hollanda'da yaşayan Türkiyelilerin öyküleridir. Bu öykülerde, Türkiyelilerin Hollandalılar ile ilişkileri ve çelişkileri, başarıları, özlemleri, yetmezlikleri, bazen de çaresizliklerine rastlayacaksınız. 
Önyargıları parçalamak atomu parçalamaktan zor olsa da çok kültürlü bir hayatın da yaşamaya değer olduğuna bu öykülerde tanık olacaksınız. 
Öyküler, her ne kadar kurgu olsa da bu öyküleri okuyanlar kendinden bir şeyler bulsun istedim.
 

Geçm(em)iş An(ı)lara Aşkla[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

abdest almayan aşk
bizden değildir.”[1]
 
İçinde Marangoz’dan Şişko’ya; Küçük Doktor’dan Erbakan’a; Sami’den Ufaklık’a hepimizin ortak serüvenine mündemiç anılar(ın)dan söz ediyor Mehmet yoldaş…
Nasıl unuturum o serüveni? Ben hâlâ unutamayanlardan, unutmayanlardanım… Hâlbuki şair gibi, “Anı olacak bir şeyim yok,” diyebilmeyi ne kadar da çok isterdim! Fakat şu bir gerçek ki, ben de o serüvende “Her şeyin dünündeyim.”

Ejma'nın Rüyası

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Akşamüzeri DİAKM yönetiminde olan Sezgin ile biraz erken çıktık yola. Okumalar 7’de başlayacaktı nasılsa.

Alevi Kültür Merkezi’ne vardığımızda kalabalıktı. Her bölümde ayrı bir faaliyet sürdürülüyordu. Dostlarla, canlarla selamlaşmanın ve hal hatır sormanın ardından, okumanın yapılacağı salona geçtik. Haydar Karataş, Mehmet Meral ve onun Gece Kelebeği romanında küçük çocuk karakteri, yani annesi çoktan yerlerini almışlardı bile. Birkaç yıl olmuştu, Haydar’la birbirimizi görmeyeli. Özlemle sarıldık; gözlerimiz ışıldıyordu.

Savrulan Çıngı/ İsmail Güner

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

 
İlk kitabı “Bir Mültecinin Anıları”ndan sonra Dağın Öteki Yüzünde-IŞKIN adlı romanı yayımlandı yazarın. Arada sırada yazdığı, çeşitli sitelerde paylaştığı ANI/Öykü türü paylaşımları ilgi görünce, biraz da okuyucunun zorlamasıyla, yaşamın kendisini bir ateş parçası bir kıvılcım gibi yabancı diyarlara savurmasından esinlenerek yeni çalışmasını “Savrulan Çıngı” ismi ile taçlandırmış.
Öykülerinde verdiği mesajda “Köklerinden zorla kopartılan insanı tekrar kökleriyle buluşturmayı amaçladım,” diyor İsmail Güner.

Savrulan Çıngı/ İsmail Güner

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

İnsanların yaşamlarında hep çile dolu bir ömür ve sabırla geçen günlerde, özellikle bu yaşam küçük kasaba ve köylerde ise, bu şartları daha da zorlaştırır. Bu yaşanılan yerlerde yani; köy, kasaba, kırlarda geceleri ısınmak için ateşler yakılır. Bu ateşlerden sıçrayan küçük çıngılar vardır. Savrulur etrafa, gökten yıldızların kayması gibi saçılır etrafa. Bir an olsun bu savrulmaları seyrederken, hayallere dalarsın ve nice anılarını o savrulan çıngılarda yaşarsın.

Büyük Selçuklular Türk müdür?/ Cemal Zöngür

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Miladi 800 yıllarından sonra ortaya çıkan Selçuklu Devletinin oluşum şekline ve Selçuklu Hanedanlarının yaşam ve politikalarına baktığımızda, Selçuklu’nun Türk olmadığını ve Türklük diye bir dertlerinin de bulunmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü Selçukluların devletleşmek için dayandıkları temel düşünce yapısı, Arap İslam milliyetçiliğinden başka bir şey değildir. Bu çağda bölgenin en popüler sömürü ve talan siyaseti, ancak Arap İslam kültürüne sarılmakla mümkündü. Ve bölge toplumlarından İslamiyet’e dayanmayanların hiçbirisi egemenlik ve sömürü alanları elde edememişlerdir.

Mutluluk İksiri

Derya Coşkun kullanıcısının resmi

İnsanları kırmamaya özen gösterirken cesurca
kendisi olabilen insan samimidir. Duygularını
bastırmak yerine duygularının kaynağını görmeye
cesaret eden insan güçlüdür. Zihninde sadece
pozitif düşüncelere yer vererek kalbinde pozitif
duygular yeşermesine izin veren insan iyidir.
Hayatının kıymetini fark edip kendisine ve
insanlara hak ettiği değeri gösterebilen insan
mutludur.

Firari Yaşam(ın)ın Yazmak Eylemi[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

bir sorudur, bunun yanıtını
sadece siz bulabilirsiniz.”[1]
 
Yazmak bir yolculuktur; iz bırakmaktır; giderek çoğalıp, toplumsallaşan tek kişilik bir etkinliktir. Bir ihtiyaç olmanın da ötesinde, yaşamanın bir başka boyutudur.
İşbu nedenle kalıcıdır yazılar; yadsınamazlar; yüze tutulan aynadırlar. Yazılanlar nerelerden nerelere gelindiğinin kaydıdır; kişisel tarihçedir yazmak.
“Yara”yla ve “yaratmak”la bitişik eylemdir o; yaranın izdüşümüdür; kalemden damlayan kan, yaraya basılmış tuzdur.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Kitap Tanıtımı beslemesine abone olun.