Huzursuz

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi
Mustafa Güçlü’den

“Ağır işte çalışamaz raporun var senin niye hala çalışıyorsun?” dedi doktor. Hastasının beline elektrik dalgası vermeye hazırlanırken önce bel bölgesine yumuşatıcı jel uygulaması yaptı. Sonra cihazın aparatlarını ağrıyan bölgelere yapıştırdı.
Doktor, eskiden üniversite yıllarında öğrenci derneklerinin örgütleyicilerinden biriydi. Çıkardıkları dergi öğrenciler arasında ilk hizipleşmeyi tetikleyen oluşuma dönüşmeden o çevrelerde Yarıncılar olarak anılmak hoşuna gidiyordu. Sonrası okulun bitişi, zorunlu hizmet ve fizik tedavi uzmanlığı için uykusuz geçirilen saatler, geceler.
Kasabanın eskiden yaz aylarında hafif esen meltemle etrafa çürük yumurta kokusu yayan kâğıt fabrikasında işe başlamıştı Halil. İlk yıllarıydı, yetkili sendikaya kaydını yaptırmış, fabrikada ilk başlarda vasıfsız işçi olarak çalışmaya başlamıştı. Kâğıt fabrikasının uzun zamandır diğer devlet işletmeleri gibi özelleştirilmesi gündemdeydi. Nihayet MK firması fabrikayı geniş arazileri ve 3. derece doğal sit alanında bulunan çok değerli liman ve iskelesiyle beraber devralmıştı.
İlk icraat olarak işe elaman çıkarmakla başlamıştı şirket. Sendikasız, örgütsüz yaşam, ekmeklerinin gittikçe küçülmesi, fazla mesai ve baskı demekti. Halil yıllardır sesini çıkarmamıştı ta ki yeni işe başlayan mühendisle tanışana dek. Mühendis ona sendikadan örgütlülükten bahsederek akşam fabrikadan bazı arkadaşlarla görüşeceğini isterse onun da kendilerine katılabileceğini söylemişti.
Görüşmenin üzerinden bir hafta geçmeden Halil dışında toplantıya katılanların işten çıkarıldığı duyuldu. Doktora söyleyememişti kendisinin sakat beliyle depoya cezalı olarak sürüldüğünü ya da işini kaybetmemek için arkadaşlarını ispiyonladığını.
Doktor, ”Böyle çalışmaya devam edersen felç olursun.” dedi. On gün rapor yazayım, önerisini kabul etmedi Halil. Hele yaptığı işler ortaydayken birim amirini daha fazla sinirlendirmekten korktu.
Ağrılı belindeki elektrik dalgasının vücuduna yayılan titreşimini az buldu.
Havlu serilmiş yastığa başını koydu.
Huzursuzdu.

 

 

 

 

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

04/20/2024 - 16:37
03/31/2024 - 21:39
03/21/2024 - 04:53
01/14/2024 - 19:15

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...