kadın

Kadın Katliamları Neden Önlenemiyor?

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
Yaklaşık 15 yıldır en ağır şekilde kadın cinayetleri devam ettiği halde, iktidar tarafından veya herhangi bir resmi kurumdan bugüne kadar cinayetlerin gerek nedenleri hakkında gerekse nasıl durdurulacağıyla ilgili açıklamanın olmaması, devletin kadına nasıl baktığını göstermektedir.
Öncelikle kadın katliamlarının gerçek sebebini anlayabilmek için konu bilimsel olarak ele alınmalıdır. Dikkat edilirse kadın sorunu üzerine istisna bazı kişilerin dışında, devlet yönetimi tarafından bilimsel çerçevede bugüne kadar konuyla ilgili inceleme yapılmış değildir.

VURUN “ÖTEKİ”NE![*]

Sibel Özbudun kullanıcısının resmi

diktatör özlemiyle yanıp tutuşur.”[1]
 
Geçtiğimiz günlerde, sosyal medyada 22 yaşında “gizli tanık” ifadesiyle müebbet hapis cezasına çarptırılan ve cezası Yargıtay tarafından onaylanan Gülsüm Koç’a dikkat çekmek üzere bir mesaj paylaşmıştım. Aktroll’lerden biri ikiletmeden atladı: “Kadın kadın olaydı her şeye burnunu sokmaz edepli kadın olurdu demekki bir bok yediki...” (İmla ve ifade bozuklukları aktroll’e aittir.)

BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR...[*]

Sibel Özbudun kullanıcısının resmi

Soru, hem ahlâk felsefesi ve ondan kaynaklanan sosyal bilimler, hem de doğa bilimleri açısından oldukça eski. Antropolojide ise, 20. yüzyıl başlarında ABD antropolojisinin kurucularından Franz Boas, yanıtını net bir biçimde veriyor, insanın “kültürel” bir varlık olduğu, biyolojisini çevresi/kültürü aracılığıyla dönüştürebildiğini öne sürüyordu - Boas’ın ünlü deneyi, ABD’ye göç eden Avrupalıların kafatası ölçülerinin ikinci kuşakta değişime uğradığını göstermekteydi! O zaman sosyal çevreye, yani kültüre ilişkin süreçler, biyolojimizi etkiliyor olmalıydı...

YİTİRENLER, BULANLAR ve TOTEM

Sibel Karakız kullanıcısının resmi

Arkadaşımla beraber yemek sonrası sokakları turlayalım, dedik. Maksadımız biraz stres atmak ve de hava almak.

Yolumuzun hemen üstünde ilköğretim okulu var. Her yer çiçek bahçesi… Kelebekler gibi koşuşan çocuklarla dolu. Sesler o kadar güzel ki! Dünyadan hiçbir müzik çocukların sesleri kadar hoş gelmez kulağıma. Hele bir de mutlularsa, gülüp oynuyorlarsa, tadına doyulmaz.

Hangi Yaraya Baksam ACISI KADIN

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

“Acısı Kadın”daki kareler de böyledir; “Biletçi”, “Zıkkım”, “Acı Muz”, “Eskiyen”, “Asya’nın Öyküsü”, “Kökü Kuruyasıcalar” … çoğunlukla kadınların, kadınlık halleriyle bir bütün olarak yaşadığı ayrıntıların resmi gibidir. Hayatın ağır yükünü sırtlanan o kadınlar; anamız, kızımız, kardeşimiz ya da avradımızdır. Onların hikâyelerinin çoğunun ya orta yerinde, ya kıyısında ya da örgüsünün bir ilmeğinde kadın veya erkek olarak bizler de yer almaktayız. 

Ayla

Sıdıka Yakşi kullanıcısının resmi

Kendi kızı da mutlu değildi eşiyle. Sık sık gelip, "Ben daha fazla dayanamayacağım bu duruma. Anne ben boşanacağım Ayhan'dan. Ayhan istemiyor boşanmamızı" diyordu.

Kadıncağız üzüntüsünden kahroluyordu. "Kızım boşanıp da ne yapacaksın? Buraya gelsen babanın kahrını çekebilecek misin? Ayhan babandan daha iyidir. Kusursuz kimse yoktur evladım. Sabret. Kocandır. Bak evladın var." deyip kızını ikna edip kocasının evine tekrar yolluyordu.

Kahkaha Yetmez, Başka Acıları da Dinmeli Kadının

Ahmet Bakır kullanıcısının resmi

O kadının yönetimindeki komünal toplumda bir özgürlüğü ancak bir başka özgürlük kesebilirdi.
Mahkeme yoktu.
Hapishaneler yoktu.
Devlet yoktu.
Miras hukuku yoktu.
Dinler yoktu.
Doğal olarak sömürü yoktu, herkes herkesin kimsesi, sesi ve eliydi.
Acıları bir nesne üzerinden tarif etmezlerdi.
Her şey hakikatti, duruydu, insandı.
Sonra düzen ağır ağır değişti, hayat erkeğin gücüne teslim oldu; yenebilecek ne kadar meyve varsa, onların etrafına çitler çevrildi.
Erkek;
Ağaçların sahibi oldu.
Dağların.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
kadın beslemesine abone olun.