Mehmet Çobanoğlu ağ günlüğü

Kızılca Kıyamet Koptu

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Heyhat! Kızılca kıyamet koptu, göğün direği hepten çöktü
Artık gece suskun gece dilsiz değil
Gece ağlayarak yaşanan zulme haykırıyor
Artık mertlik öldü, insanlar birbirini boğazlıyor
Maalesef kafa kesmek moda, yaşam çoktan rezil oldu
Ümmetçi, hırsız güruh “ Allah bismillah” diyerek kol kola yürüyorlar

İSTANBUL BİLE KÜRDİSTANLI SEVDAMI ANLAMADI

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Gros tonajlı yabancı menşeli gemiler geçiyor
Sarayburnu, Ahırkapı arasında
Gözlerimin önünden
Uzayıp giden sahilde yine seni düşünüyorum
Aklımda kalan o gözlerinde ben bir kez daha kayboldum

Bu koca şehrin bahar sabahında kulağımda martı çığlıkları
Kendi hıçkırıklarımı duyamıyorum
Yüreğimdeki büyük sevdam sensin
Senin o güzel gülüşün İmgelerimde silinmiyor
Aşk çiçeği manolyam, avucuma kalan kokunu içime çekiyorum

XWÎN RİJANDİNA KURDANE

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Ax welato waletê xerabe ax welatê xopan
Nalîna te çim wusa kûr e
Derdê te çima wusa giran e
Ji bêrîna te xwîn diherike
Ma ne heyfe
Li te mij e li te dûman e
Bi salane roj
Berbangên te ber gulan e
Bask û perên bazên te şikestîn e
Li berx û pezên te jî kalîn e
Dîsa qul, sosinên te qetandin
Dîsa şîn e; êdî bese
Ji bo çi ? Li ser Cîzra Botan de
Bi hezaran gule, top dibarînin
Ji bo çi ji bo çi ? Li ser te xayinên te pirin
Hinek kesên te jî bênamûs bi bêrûmetin

Neden O Mavi Düşler Yok Ediliyor

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Neden Fırat’ın batı kıyısın da fırtınalar esiyor
Neden mazlumların yurduna hor bakılıyor
Oysaki orası nice yüreklere sevdadır
Neden Mezopotamya toprağına
Kan döküyor
Hâlbuki orası yedi cihanda
Dillere destandır
Neden boydan boya bir sancı
Çöreklenmiş 
İnsanları şanlı, şerefli
Kadim şehir olan Diyarbakır’a
Ressamların hep gıptayla baktığı
Tanrılar kadar kusursuz; ay kadar güzel olan Mardin’e
 
Düşmanın, işgalcinin canı cehenneme
Botan’ı, Habur’u, Zap suyunu
Geliyaşin’i

NE ÇOK MERMİ YAĞIYOR

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Şehrin tüm sokaklarında yürünmüyor
Diyarbakır’a ne çok mermi yağıyor
Oy soğuk ölüm namludan çıkageldi
Tüm insanların ciğerini yakıyor

Nicedir devlet halka aman vermiyor
Diyarbakır’a ne çok mermi yağıyor
Tankla-topla tüm etrafı kuşatmışlar
Yuvalar, evler yakılıp yıkılıyor

Bu halk eşkıyayı, katili tanıyor
Diyarbakır’a ne çok mermi yağıyor
İsyan direnişi onurdur, özgürlük
Anneler kazmalı, kürekli bekliyor

SAFRAN ÇİÇEĞİMİZ

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Bakışında yıldızlar parıldayan, dilinde ezgiler dökülen
Yüreğinde güneş saklı
Gözleri
Su damlacıkları kadar berrak
Çocuksumu gülümsemelerle
Baharlara koşan
Gül endamlı
Ağaçlara
Çocuklara
Özgürlüğe sevdalı
Dilek Doğan bacımız
Armutluda bir kuşluk vakti
Devletin silahında çıkan
Mermi
Yalnız seni değil
Halkları da yaraladı
Şimdi sokaklar kan pınarı
Suskunluk değil, düzeni boğacak isyanımız sardı her yanı

SEVDASI BÜYÜK YAVRUM

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Sevdası büyük yolu güzel olan
Yüreği de acıyla yoğrulan
Teni gül kokan benim yiğit yavrum
Bir ahtır senden bana arda kalan

Yoksulluk, zulüm, savaş tükenmiyor
İçimizde yanan ateş sönmüyor
Kızım Ankara’da sana kıydılar
Yavrum gözyaşlarım, acım dinmiyor

Kan gövdeyi feryat gökleri sardı
Tüm Türkiye Ankara’da karardı
Yaralılar, ölüler paramparça
Anneler çocuklarını aradı

Tüm barış yollarını kapattılar
Halkın ortasına bomba attılar
Sıhhiye’den kan sel gibi akıyor
Yine ne çok yürekler yaktılar

Barışa Yol Vermediler

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Bugün bana bir acı haber geldi
Sanki toprağı sürükleyen seldi
Diyorlar barışa pusu kurulmuş
Aldığım haber yüreğimi deldi

Ankara tren garı kanla dolmuş
Sıhhiye’yi bir alev, ateş bürümüş
Her şehrin gülleri sararıp solmuş
Acep oğluma, kocama ne olmuş

Kocamla, oğlum kol kola girdiler
Ülkemize barış gelsin dediler
On binlerle Ankara’ya ulaşınca
Biz halklara kötü haber verdiler

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
RSS - Mehmet Çobanoğlu ağ günlüğü beslemesine abone olun.