Şimdi Dalmışım
Şimdi dalmışım
Şimdi dalmışım
ne çıkar deme
biriktirme müzminleşen dinginliği
huysuzlaşırsa kasvetin
dinleme
hayır gelmez tekdüzeliğin öğüdünden
kararma / karamsarlaşırsın
aksilik kiralık katil
talihin kan davalın
vurulursun her köşe başında
soyu tükenir merhametin
yılma
yum gözlerini yedi renginde hayatın
zemheride korunağım
ormanlarının uğultusu gömütü ayrılıklarımın
zorluklarımın sınırı, varlığın
alnın, mihrabı sadakatin
nehirleri salıyorsun susuzluğuma
açmışsın bağrını talihsizliklerime
rüzgarın parmaklarıyla
kederimi yoluyorsun
akşamıma kafa tutan sabahım
dallarında aşkların kuşattığı dağlarım
şaşmadan yorulmadan seni anlatırım dosta düşmana
arkadaşımsın
1999 elbistan
Ben seni düşlemenin seanslarında dalgınlığa güçsüzce teslim olup, dudaklarıma düşen ılık tebessümlerle yarı ayık yarı uykulu bir gevşemeyle gözlerin de yitip, bitiyorum.
Mavi bir şarkının sayfaları ve çığlıkları arasındasın, en ihtişamlı halinle. Tut ellerimi diyorum, öyle gevşek değil sıkıca. Ama görmüyorsun, çocukluğumda unutmuşcasına oralı olmuyorsun. Söylediklerim sadece kendime misali kendi kendime yaslanıyorum. ÜLKEM, ara, bul beni, bul beni çocukluğumun en yaramaz ve azarlanmayı hak etmiş, kulakları çekilmesi gereken bir oyunun kıyısındayım üstüm başım hasret.