Şiir
BÜYÜLEYEN BAKIŞIN VAR
Güneş doğsun ellerine,
Işık düşsün gözlerine,
Keder, tasa görmeyesin;
Umut dolsun yüreğine.
Aydınlasın tüm zamanın,
Cennet olsun her bir yanın,
Özlem nedir bilmeyesin,
Sevgi taşsın o ummanın.
Sen sevdiğini bilesin,
Dilediğince gülesin,
Hayat boyu pek mutlu ol,
Sevdiklerini göresin.
Büyüleyen bakışın var,
Birde sıcak yüreğin var,
Yolun olsun sevda yolu!
Nurdan çok güzel yüzün var.
Korkuyorum
ağlarını çekiyor balıkçılar
Neşe içinde
Dudaklarında bir türkü...
'heyamola'
ZÜHRE YILDIZI
Çok değerler bende mevcut!
Özlem,
Özgürlük…
Yâr, sevda gibi;
Hiç değilse
Salkım-saçak
Işılda…
Ey akşam yıldızı,
Yollarıma ışıklar saç,
Kekik kokan,
Sümbül veren dağlara al götür beni
Bir zebani oku,
Bir eşkıya kurşunu,
Bir obüs mermisi…
Delmeden postumu,
Kirpik uçlarıma dökül
Ey çoban yıldız;
Yitik zaman,
Dört mevsim
Açlık, sefalet bana zemheri olmadan.
Geçmişim
Sana Maşukum
Karanlığı yırtan güneş gibisin
Tan yerini saran ışık gibisin
Bazen öpücük, bazen gülücüksün
Yarın dudağı, yanağı gibisin
Sen dağların başında nur gibisin
Yaylada lale, çiğdem, gelinciksin
Yüreklere aşk taşıyan şelale
Sen bir yarın sıcak teni gibisin
Bir güzelin boynunda ki gerdanısın
Arasında inci, boncuk, mercansın
Sevdiceğim, benim Hozat, Silvan’ım
Sen seven yüreğimin cennetisin
BEN GÜLE AĞLIYORUM
Dokunmayın bağların güllerine,
Etmeyin beyler dalları kırmayın!
Kıymayın baharın sümbülüne…
Bağlar tatlı, nazlı bir yâr gibidir,
Güllerin, nergislerin diyarıdır,
Değmeyin bahara, gülistanlara…
Kuş, kelebek, böcekleri canlıdır.
Yetti, ey ağalar-beyler etmeyin,
Asla ormanlara ateş vermeyin;
Efendiler kirlinmiş ruhunuzla…
Yürekleri de koparıp sökmeyin.
Dünyamıza da dokunup bozmayın,
Doğamızı kirletip karartmayın,
Bırakın savaşları, çıkarları…
Uçaklarla ateşler yağdırmayın.
Hercai menekşeleri…
Kaya diplerinde yaşam
Bizim çocuklar
Bozkırın
Hercai menekşeleri
Yağmurla yıkar yüzünü
Koşar derelere
Sularla boğuşur
Aşar dereleri
Eser dağlarda
Yener korkularını
Bozkırın hırçınlığında
Büyür bizim çocuklaaar
Büyür
Bozkırın
Hercai menekşeleri…
ÜNAL'IN ANISINA
anlamamıştım hiç
koşturmaca içinde
her işiniz acele.
bütün kitaplar okunmalı
bütün duvarlar yazılmalı
söylenecek her şey söylenme
yarına varamaya biliriz
yarını karşılayanlara
hazırlık yapmalı.
ey kara yağız delikanlı
kaç yere uğradın bugün
kaç kişiyle konuştun
kaç sorunu hallettin
kaç çevirmeden sıyrıldın
kim bilir.
siverek sıcağında kavrulmuş
kışının ayazında yanmış
diyarbakır kayası mısın
kor ateş huzmelerinin yaktığı
siverek toprağı mısın.
Gerdanında kaldı yârimin
Umut oldu yalnızlığım
Onlar
Her şeyle vurdular
Ben
Yenilmez inadımla
Ve
Kısacası
Çıktığımız yolda
Fırtına
Girdabına alınca beni
Duygularım içime gömüldü
Aklım davamda
Saçlarımdan akan terim
Anasütü kaymağı
Gerdanında kaldı yârimin