ÖYKÜLER

Kum/ Melek Ertan

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

   Nefesim yetebilecek mi acaba? Gözlerim neden açık? Boğulmadan önceki son bilinç anı böyle mi? Kendi kayboluşumdan hemen önce kıyıda dolaşan insanların yutuluşunu da gördüm. Nasıl bu kadar hızlı gelişti her şey? Oysa alt komşularda annemleydim. Ortalık alacakaranlıktı fakat bizim keyfimiz yerindeydi. Biraz dedikodu yapmış, gülmüştük. Annem artık yürüyebiliyordu ve ben buna çok şaşırmıştım. Demek ki artık zamanıydı,  yatalaklık mahkûmiyetinden kurtulmasının. 

Yokluğa Göç Edenler

Yıldız Karagöz kullanıcısının resmi

Köylerine Antalya’dan getirtilip, yerleştirilen Yörüklerden rahatsızdı herkes. Ne yapsalar ne etseler seslerine kulak veren kimsecikler yoktu. “Vatan bir milletin evidir.” diyor Ahmet Mithat; sınırları kırmızı kalemle çizenler, içindekileri de tek renge, tek düşünceye, tek kelimeye hapsetmişlerdi. Bunu ret edenler yokluğa göç ediyordu.

Hayat Işığımdı

Gülefer Cambaz Savran kullanıcısının resmi

Duvarın diğer tarafından bastonuna dayanarak acılar içinde gelişini görür gibi olurdum ve bilirdim bu gece de dün ve ondan önceki gecelerde olduğu gibi ağrılardan uyumamıştır.
    O kapının arkasındaki sürgüyü yavaşça aralar, aralı yerden dışarıya seslenirdi yaşlılığın verdiği endişe ile. 
"Kim o ?"
"Teyze benim."
Aralı kapı kapanır, tekrardan ardına kadar açılırdı.
Onu o bu sabah da sağ salim karşımda görünce seviniyor ve yüzümde kocaman bir gülümsemeyle:
"GÜNAYDIN," derdim içimde ona olan bütün sevgimle.

Kızımın Yüzü Çilliymiş

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

‘’Sakin ol, sakin ol!’’ diye kendi kendine fısıldayarak neredeyse boş olan bekleme salonunun kapıya uzak olan bir sandalyesine oturdu.
     Öğleden sonra dört sularıydı. Bekleme salonunun boş denecek kadar tenha olmasının nedeni buydu. Gelenler, öğleden önce havanın görece daha serin olduğu saatlerde gelip gitmiş olmalıydı. Akın, gözlerini kapıdan ayırmadan ve içinden ‘’Sakin olmalıyım, sakin olmalıyım’’ diye kendi kendine telkinde bulunurken elleriyle de dizlerinin titremesini yavaşlatmaya çalışıyordu.

DELİ

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

Bizim mahallede Maraşlı olduğunu bildiğimiz kendi halinde, yalnız yaşayan, sessiz sakin, kimseye bir zararı olmayan, şöyle orta yaşın üstünde, bizim dedenin deyişiyle "bedeni burda ama aklı Binboğalardaki kırklara karışmış," nerden baksan altmışlarında görünen bir ağbimiz var. Çoğu zaman bizim evin önündeki parkın köşesine gelir, saatlerce oturur. Akan trafiği, gelip geçen insanları seyreder. Ruh haline göre takılır. Bazen bakarsın bir bira içer. Bazen bir şarap, bazen çay.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
ÖYKÜLER beslemesine abone olun.