izmir

Sonsuzluğa uçan uçurtma: Şeytaniko!/ Mehmet Güzelay

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Mahallede, bir kaldırımın üzerine sıralanmış, boş boş oturuyorduk. Ardından kalkıp top oynamaya başladık. Bir süre sonra sıkılınca top oynamayı bıraktık. Kalkıp evlerimizin yolunu tutuyorduk ki,
 “Şero, Şirinyer’e gidelim.” dedi Heci.
“Oğlum, şimdi orada, bu sıcakta ne yaparız?” diye sordum.
“Aklıma bir şey geldi, oraya varınca sen de beğeneceksin.” deyince, “”İyi o halde gidelim.” dedim.

Sevaplarıyız Biz

Nejla Arslan kullanıcısının resmi

 Benim de herkes gibi bir anam ve babam var. Evlenirken kan testi yaptırıyorlarmış. Bana kalırsa vicdan testi yaptırmalı. Ruh sağlığının yerinde olması da yetmez. Çocuk sahibi olmak için doktordan belge alınmalı. Milyonlarca çocuk terk ediliyor. Bunlardan biri de benim. Babamı annem terk edince;  babamla birlikte ninemin yanında kalmaya devam ettik. Sadece annem gitmişti hayatımdan.  Köyüm, okulum değişmedi. Ninem, bakıyordu hepimize. Cumaları midelerimizin şenlik günüydü.

ÖLÜLER DİRİLERDEN ÇALACAK [1]

Savaş Erdoğan kullanıcısının resmi

 

 Çöpler darmadağınık, hapçılar gece kulübünün önünde. Sarhoş kadın ve erkekler, pazarlık ediyor. Esrar kokusu beynime vuruyor hafiften. Arabada “ölüler dirilerden çalacak” şarkısı çalıyor, tekrar tekrar. Polisler köşede, polisler mutlu. Biri bana ters ters bakıyor, üstümde kafamı örten kapüşona takılıp. Tinerciye 40 yaşlarında bir kadın çantayı yapıştırıyor. O umursamıyor. “Abla şarap parası,” diyor cebindeki şişeyi saklamadan.

Boş Bardak

Sedat Öncer kullanıcısının resmi

Fotoğrafın can alıcı iki unsurundan biri boş bardaksa diğeri de “GRUNDIG  TK-145” e takılı olan makara band …
60’lı yıllardan,70’li yıllara atladığımız günlerde Ehl-i keyf biri tarafından doldurulmuş olmalı…
Bit pazarından aldığım bir kucak bandın içinden çıktı.
Zamanının popüler şarkılarını kaydettirmiş ilk sahibi.
O günlerde tarzım değildi bu şarkılar ama şimdi dinlerken “Çok da iyi etmiş,” diyorum.

Bir Yarım

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Telefonum çaldı. Rıza abi arıyordu. “Bir şebeke buldum. Benim oğlanı adrese teslim ettiler. Anlayacağın çok sağlamlar. Kontörüm bitmek üzere, Pasaport Vapur İskelesi’nin oradayım, gel.”
O heyecanla otobüse bindim. Konak’ta indim. Oradan da Pasaport Vapur İskelesi’ne kadar yürüdüm. Rıza abi bir tabureye oturmuş, keyifle çayını yudumluyordu. Beni görünce, garsona el etti. Bir çay işareti yaptı. Boş bir tabureyi ayağıyla altıma itti. Oturdum. Çaydan sonra, bir iş hanının üçüncü katına asansörle çıktık. Bölmelere ayrılmış bir büroya girdik. Selamlaştık.

Gel de İzmir olalım

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Yanımda sen
Bakmalıydık surlardan
Mavisine denizin
Şöyle bir süzülmeliydik gönlümüze
Bir martı sessizliğinde
Avımız balık değil
Mutluluk…
Birlikte kulaç atmalıydık
Sevgi denizimize…
Asılı kalsın düşlerimiz
Bir akasya dalına
Ayak izlerimiz buluşsun istiyorum
Şirinyer kaldırımlarında…
Bu gece
Bir çocuk gibi
İçlenip içlenip ağlamak istiyorum
Senin yokluğuna…
Mendillerden bentler yapmaktan yoruldum artık
Gözyaşlarıma…
Yüzümden çıkarıp atmak istiyorum
Üzüntü maskesini

Şiir Üstüne-5

Barış Erdoğan kullanıcısının resmi

Şiirin düztabanı ilk dizede, topalı ikinci dizede tökezler; körünün elinden tutmazsan yola çıkmaz, çıkanı da yarı yolda bırakır. Kırık dökük dizeler kazaya neden olur, çalıp çırpmalar belaya.
Şiir bir yolculuk işidir, bir ömrün yolculuğudur; şairle birlikte okur da yol alır şiirin ovasında, dağlarında. Kimi yeşillikten yanadır kimi gözyaşından. Sonuçta herkesin şiiri kendi emzirdiği çocuğudur.

Dersîm Katliamı’nda bir Ermeni aile

Mehmet Söğüt kullanıcısının resmi

Dersîmli Kızılbaş Kürtler ise kardeşlerine karışmamış ve onları himaye etmeye çalışmışlardır. İç içe geçmişler ve dilleri bile birbirine karışmıştır. Büyük kıyımdan sonra Dersîm’de birkaç aile kalır. Yarıdan yarıya olan nüfusları bir anda küçük bir azınlığa dönüşür. Azınlık olmaksa her yerde horlanmaktı. Bazı haksızlıklara maruz kalmaktı.

Hozat’ın Zımek köyünde, askerler köyde yaşayanları toplayarak dört-beş kilometre uzağa götürür ve makineli tüfeklerle tararlar. Sarkis’in babası önceden kaçmıştır. İlk öldürülen ise köydeki muhbir oluyor.

Bir Delinin Hatıra Defteri ( Genco Erkal)/ Hilal Üçer

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Karyola sahnenin ortasına konuşlandırılmış, hemen yanında eski bir masa, üzerinde eski zamanların kalemi tüy kalem, birkaç kağıt, mürekkep, bir sandalye. Fonda bez parçalarıyla sıvanmış tahta duvarlar, yer yer aynalar ki kimi zaman bu aynada belirecek olan Genco Bey’in siması…

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
izmir beslemesine abone olun.