Güncel

Sevdiğim Devrimci ‘İDOL’ÜM’ Başımı Belaya Sokma

Haydar Karataş kullanıcısının resmi

İşte geçen hafta, bu mısraların yazarı ile Zürih Ana Garı’nda buluştum. Telefon ettiğinde İslam kütüphanesindeydim, kafam allak bullaktı, yarı rüya âleminde geldim bir zamanların ‘idolü’ bu büyük devrimci ağabeyimin yanına. Beraberinde Almanya’da akademik eğitimini almış ve konuşunca yüreğiyle konuşan Hakkı Şener’de vardı. Yağmur yağıyordu, önce evime geldik oradan, şu açlık grevinde sakat kalan Hüseyin ve Çiğdem Yıldız çiftini ziyarete gittik.

Gözlerine baktıkça üşüyeceğiz Yunus!

Ahmet Bakır kullanıcısının resmi

 
Yoksul coğrafyada doğdun Yunus. Üzerinde türlü melanetlerin dolaştığı bir kadim coğrafyada…
 
O nedenle, çocuk gözlerine yıllardır boca edilen korkulardan bir farkı yoktu bu gürültülü kıyametin.
 
Ne var ki; veda ettiğin bu dünyada, bizi bakışların kadar çaresiz bıraktın.
 
Hani; 17 Ağustos depreminde senin gibi küçücük bedenleri alelacele toprağa verirken duyduğumuz o derin çaresizlik gibi.
 
Hani; artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak diye umutlandığımız o kıyametten kalan acılar gibi.
 

MARKSIZMDE CEVRE SORUNU

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Bu çarpıtma girişimlerinin başında sorunun kaynağının aşırı kâr hırsı ile hareket eden kişi ve şirketlerin olduğu anlayışı gelir. Uzaktan ba kıldığında bu tespit doğru gözükebilir. Ancak bu belirleme ile yapılmak istenen şey sorunu kişiselleştirmektir. Sorun kişiselteştırildiğinde doğal olarak çözüm de buna paralel kişiselleştirilecektir. Aşırı kâr hırsı ile hareket ettiği söylenen kişi ve şirketlerin neden böyle dav randıkları, hangi anlayış ve ideoloji ile hareket ettiklerinden söz edilmez. Aksine tüm bunlar gizlenmeye çalışılır.

KEDER; BİR İSTASYON ISSIZLIĞIYMIŞ!

Ahmet Bakır kullanıcısının resmi

Her çizgisinde bir yara bir ılık yangın olan ıslak bir mendil.
Hürriyet ve ekmek zamanı.
Kendine üşüyen bir iklim.
Bir ıslak istasyon sessizliği.
Hayat bu; sihiri bilinmeyen masalsız bir kırlangıç tedirginliği.
İyi olan ne, hangi acılar bir merhem oluyor akşamlarımıza?
Gizlice köşesine kıvrılıp yatan o sokak çocuğu hangi iyi yürekli bir insanı hayırla yad eder.
Öksüzlüğü gözlerine yedirmiş bir çocuğa dönmüş bütün ağaçlar.
Yansıması puslu, gülümsemesi kederli bir bayram sabahı artık bu çağ yangını.

AVUSTRALYA'DAN ANTALYA'YA SANAT KÖPRÜSÜ KURDU..

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

'' Türkiyeli bir sanatçı olarak, benim için öncelikli konuların başında ezilmişlik, insan hakları, ekonomik dengesizlik vb konular gelirdi. Bende sanatın evrensel bilinci geliştikten sonra, öncelikli sorunların başında temiz toplum, temiz çevre özlemi ve doğanın kirletilmesi sorunu gelirken; diğerleri İkinci, Üçüncü sırada kaldılar. Sanat felsefemin gelişerek oluşmasında bu doğruların payı büyüktür. 

14 yaşım, gücüme ilk adım

Yusuf Değirmenci kullanıcısının resmi

Ceylan Önkol ve Uğur Kaymaz’ın anısına...

Her şey çocuklar için' sözünü ne kadar çok duyuyoruz. Bir yüzleşme belki bir dokunuş geçmişe... İşittiğimiz her güzel söz tarihsel bir uzantının halkalarını boynumuza atar gibi bazen anlamlı kılıyor usumuzda şekillendirmek istediklerimizi... Çocuk, parçası olduğumuz yaşamın en güzel halkası... Hep hatırlamak istediğimiz o masum güç... Acıtır ivme ivme geri kalanları... Kanatır uyuyan yaralarımızı... Sonrası yok mu sanırsın?

Yolculuklar düştü payımıza

Ahmet Bakır kullanıcısının resmi

 

Durdu yüzüne kederli kederli baktı adamın, yaşlı bilge ve devam etti:

"Evet, yeni dünyalar keşfetmek kolay değildir, içinde hüzünler, acılar ve kanayan iklimlerin olacak. Ancak keşfetme duygusu insanın tek yaşama nedenidir, keşfetmek insan için, henüz tarifi yapılmamış tek mutluluk nedenidir."

Adamın kafası karışmıştı, içinden hızlıca trene koşmak geliyordu ancak korkuları vardı. Bilgeye sordu:

"Peki, sen neden yeni dünyaları keşfetmeye gitmiyorsun?" dedi.

Rüzgârları, Çiçek Tozlarını, Arıları ve Kelebekleri Bilmez Onlar...

Vildan Sevil kullanıcısının resmi

 
“Katıksız gerçekleri şarkısında 
Söylerken bir insan ölmek pahasına, 
Anlamını bulur o şarkı 
Damarlarında atarken. 

Şarkım ne gelip geçici övgüler düzer 
Ne de başkalarına ün katar, 
Yoksul ülkemin 
Kök salmıştır toprağına. 
Orada, her şeyin bittiği 
Ve her şeyin başladığı yerde, 
Söylerim o her zaman yiğit ve derin 
Sonsuza dek yeni olacak şarkıyı.” 
Manifesto’dan/Victor Jara 
(İngilizce’den çev.: T. Asi Balkar) 

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Güncel beslemesine abone olun.