90 YIL TUTSAKLIKTAN SONRA GERÇEKLEŞEN BULUŞMA
Adil Okay
90 YIL TUTSAKLIKTAN SONRA GERÇEKLEŞEN BULUŞMA*
Adil Okay
90 YIL TUTSAKLIKTAN SONRA GERÇEKLEŞEN BULUŞMA*
Atatürk ilkelerinden Laiklik, İnkılapçılık, Milliyetçilik, Cumhuriyetçilik, Devletçilik ve Halkçılık ucu açık, kimin nasıl baktığına bağlı olmakla birlikte, esas belirleyici olan Atatürk’ün siyasi düşüncesinin ne olduğudur. Atatürk Avrupa benzeri çağdaş yaşamı ifade etmiş olsa da bunun, hangi temel felsefe ile gerçekleşeceği hakkında en ufak bir açıklaması ya da söylevi bulunmuyor. Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda yapılan anayasa ve devamındakiler, altı ok mantığına dayanan ırkçı, tekçi sağ kafatasçılıktır. Atatürk’ün sola ve komünizme karşı olduğunu tüm dünya biliyor.
Bu da şu anlama geliyor, her şeye teknik ve modern ticari araç gözüyle bakmak, insandaki egoist hayvani duyguya tavan yaptırıp, ahlaki duygunun öldürülmesi demektir. İşte günümüzde hiçbir kural tanımayan dejenerasyonist ahlaksız bataklığın mimarları, para ve teknolojiye tanrı gibi tapınan din, inanç, siyasi, ekonomik vb. yapılardan başkası değildir. Hangi çağ ve toplumsal yapı da olunursa olunsun, teknoloji ve parada dahil varlıklara sınırlı, yerinde, ölçülü kullanıldığı sürece, insanlığa her zaman daha çok fayda sağlar.
Diğer taraftan kendi dil ve kültürünü geliştiremeyip psikolojik sorunlarını çözemeyen kültür yoksunu birey ve toplumlarsa, söz konusu boşluğu daha çok anlayamadığı yabancı fikirlerle doldurmaya bayılırlar. Bu yüzden sonradan sahiplendikleri din vb. yapılar içerisinde yer edinip, değer görmek için o kültürün radikal savunucusu olarak ancak bunu başarabilmekteler. Kendi kültürünü doğru özümseyip gelişim yolunu açmış birey ve toplumlar, kolayca yabancısı oldukları din ve düşüncelerin fanatik, körü körüne radikal savunucusu olmazlar.
Türkiye’de burjuvazide dahil her şeyi devletin belirlemesi, tüm sınıf ve toplumsal katmanların iradeden yoksun, devlete muhtaç, edilgen şekilde yönetilir. Sosyalistlerin, Türkiye’deki bu iradeden yoksun sınıfsal ve kültürel geriliği zayıflatacak siyasal, kültürel programlarının olmaması, başarısızlık demektir.
Ne acıdır ki bazı bireylerin dışında resmi ideolojiye güvenmeyenler, alternatif tarih ve kültür çalışması yapmış değiller. Alternatifsiz bir devlette sonuç, kocaman bir yalancı, taklitçi, şovmen toplum demektir.
Aleviliğin geldiği noktayı malum herkes biliyor, Alevilik tamamen bitmeden bu kaynak ve bilgileri paylaşmak, benim insani görevim olduğu düşüncesiyle yayımlıyorum.
İşçinin, memurun, emeklinin aldığı zam, dolmuş farkına yetmiyor. Niye ayaklanmıyorsunuz kardeşim…” diye söylenerek dışarı çıktım. Arkamdan bir alkış tufanı koptu.
Alkış yetmiyor tabii dedim. İnternet başında “beğen” tuşuna basmanın ya da biz yürüyüş yaparken apartmanlardan el sallanmasının yetmediği gibi.
Adil Okay
Fotoğraf “Anda Duran” mı Yoksa Durmadan Çoğalan mı ya da Fotoğraf Sanat Ailesine Ne Zaman Katıldı?
“Yüreğiniz ferah olsun,
olabildiği kadar.
En uzun gecelerin de
bir sabahı var.”[2]